Yalnızlığın karanlık tarafında ben varım
Karanlığın yalnızlık tarafında daim sen
Ben karanlık yanımı yalnızlıkta anlarım
Senin yalnızlığını karanlık yapan gölgen
Konuşsan, Güneş bile darağacı kokuyor
Sussan, tüm güzelliği kayboluyor mehtabın
Istırabın gölgesiz güne meydan okuyor
Gülüşün nispetinde günahın ve sevabın
Sen yalanla beslenen bir yılansın içimde
Ben yılanın zehriyle gezdirdiği yalanım
Taşı çatlatan tohum bırak yansın içimde
Bırak yansın yılanın zehrine kanan canım
Bizi en çok umudun ateşiyle yordular
Ketumdular, sustular, güzel olandan yana
Güya kol kanattılar, güya seviyordular
Ne ocakta aştılar ne kucak açan ana...
Yeryüzünde cehennem yaşanıyor anbean
Gök desen tüm yüzeyi ölü kuşlarla dolu
Kan damlıyor yağmurla ölü kanatlarından
Hunharca kapıyoruz göğe açılan yolu
Gözler kamaştığında gölgeler büyük olur
Ya doğumdan sonradır ya ölümden öncedir
Gerçeğin gölgesinde vicdan kalbe yük olur
Düşünce kelepçeli duygular derincedir
Sen vicdanın karanlık yüzeyine düşen ak
Sen karanlık duygular içinde büyüyen dev
Seni paklamaz yağmur seni aklamaz toprak
Sen ocaklar sönerken ocağı tüten tek ev
Seni sevmek ateşi avuçlamak haz ile
Bir çocuk suretinde gülümsemek ölüme
Bir sela sonrasında kılınan namaz ile
"Sevgili, ey sevgili geldim!" demek ölüme.
Kayıt Tarihi : 8.12.2023 00:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!