bana verilebilecek en güzel hayat
korunabilecek en güsel hayal
hareket etmeden öylece durduğum,
iliklerime kadar işleyen güneş.
saygıyla selamlıyorum gökyüzünün kızını,
saçlarıyla okşuyor tenimi,
bir yere kadar direniyorum ona bağlanmadan,
her sabah bir tatlı öpüşle besliyor duygularımı.
bir nefretin kaç yıl sürer hükmü,
özlemini dindirecek bir söze hasret,
yetim kalmış yıldızlar,
tek çağırabildiğim,gökyüzünün kızı.
karanlığa kapatılmışım yıllarca,
sakinliğimi korumaya çalışıyorum karanlık odalarda,
gökyüzünün adı kalmış içimde,
istediğim,gökyüzünün kızına kavuşmak sadece.
perdeyi hafifçe aralayıp,
kuşların mutluluk şarkısına eşlik ediyorum,
çiçeklerin esrarengiz kokusunu içime çekip,
saygıyla toprağa oturuyorum.
sonra güneşin eşliğinde,
aheste aheste dans ediyor duygularım.
rüzgar ağlatırken yürekleri,
ben gökyüzünün kızıyla dertleşiyorum.
içimi yakan kavuran birşey var.
yok yok,bu gökyüzünün kızı değil,
o,bu şekilde yakamaz içimi,
anladım! bu hakikatin ateşi...
Kayıt Tarihi : 27.3.2010 15:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)