Anadolu bozkırında, kafama göre yaşayan bir insanım.
Rus gavuru harb açmış bize,
Koş Ahmet'im koş. Yetiş.
Ayağından vurulduysan bana ne?
Sürün Ahmet'im, savaş!
Mektup gelmiş hanımından eline,
Oğlun olmuş Ahmet'im, al son tas hoşaf.
Gram aşkın kalamamış,
Aşkımızı meşk etmişsin.
Doğru yolu bulamamış,
Aşkımızı yok etmişsin!.
Bir selamı çok görmüşsün
Aheste aheste geliyor uzaktan,
Sen eğlenirken farkına varmadan,
Yarını bilmeden saklanırken ondan,
Onca hatırayı delip ;geçip şimdiki zamandan...
Tutku ararsın Ankara'yı sevip de yazarken,
Ankara'nın ayazı bile insanın ihtirasıdır.
Anıttepe'de elim cebimde gezerken,
Soğuktan elimi donduran havasıdır.
Yine de vazgeçmem, dolaşırım tek başıma,
Hani kapında "Kim o" diye soruyorsun ya,
Mahzun ve biraz sahte tebessümle,
Sesini duymaya çalışıyorum aslında
Ve bekliyorum kapında, sen açmasan bile.
O kapının önü öyle ıssızdır ki
Sanarlar az kişi er değil,
Tek kişinin aklı harbi eder tebdil,
Bizden fazla olsa kaç yazar;
Karşıdaki Türk değil, Türk değil!
Biz size göre çokça amatör insanlarız,
Ne sizi ne de gerçek acunu anlarız.
Fakat gerçekte bizler, vakur insanlarız,
Sızlayan ruhumuzu unutup acını anlarız.
Biz size göre epey cahil insanlarız,
Ufkunda hürriyet görünen fikirlerin,
Korkusuydu milleti soyan tacirlerin.
Senin devrimin ışık getiren fecirlerin,
Mezarıydı, yalancı burjuvazi cevirlerin.
Operasyon emri gelmiş üsteki timlere,
Bir asker atılmış "hangilerine, kimlere"
Komutan çıkıp "Siz metelere" demiş,
Her biri dalmış, gazinodaki ritimlere.
Mehmet kalkmış, timiyle koşmuş,
Cebindeki gazı yarım çakmağı usulca alıp
ivedilikle dudağında beklettiği sigarayı yaktı.
Bu acıya deva olmaz ne para ne de mansıp;
Bu acı: içinde milyonların yattığı bir bataktı.
İki parmağının arasında sıkıştırdığı sigara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!