Dağlara bahar az ayları gelince
Herkes göçüp göçüp gider aylaya
Yiğidin sevdiği yaylada olunca
Gönül koşa koşa gider yaylaya
Arkamızda karataş dağı var
Yollar bile yorulur yolunu gözlemekten
Ruh uçar gider bir başına kalır ten
Gidilecek bu dünyadan madem
Neden ölümün adı olsun ki matem
Ne Dehhaniyem ne Dehhani’den geri
Serv-i hıraman aldı bütün sevgileri
Mevlanaya aşık olmak mısralarda
Ne yar tenimde ne de hatıralarda
Fuzuli bir başka aşık bir başka Mecnun
Ne Leyla oldum ne Mecnun ve aşktan yoksun
Binlerce şiir yazılır da;
Bir şiirdir dilden dile dolaşan.
Binlerce türkü söylenirde;
Bir türküdür yare ulaşan.
Bazen yılan sokacak,
Bazen seller akacak,
Olmamışlar olacak,
Öleceğiz ne çare.
Sebep bazen sevdadır,
Sensiz gecelerde
Karlar yağar düşlerime
tane tane
Üşürüm donar kalırım yürek yürek
Isıtmaya
gözlerin gerek
» Hayat
Resim Ekle
Gurbetle başlayan bir yolculuk,
Ve gurbetle devam ediyor.
de get be kınalı kar
dağları bırakıp indin ovaya
koskoca eğrenler dururken
sığmaya çalışıyon kovaya
yağmur yağardı saçlarına
saçlarını kınalardı ellerin
Ayrılığın takvimleşmesidir eylül.
Göz pınarına hasretin yürüdüğü mevsimin,
Ayrılık bulutuna takılı ismidir eylül.
Çocukların çınlayan sesi,
Ayrılığın hasretleşmesidir eylül.
Ana yavrudan yavru yuvadan ayrılır.
Geldim dünyaya, bilinmeyen atimin ardından emeklerim,
Söyleyin bana, emeklemekten kurtulmak ne gün melekelerim.
Duydum ki bir his, ciğer-suz nameli bir ses, budur kederim,
Bir gün gelecek, iman lambamı sana asacağım makberim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!