Gencecik bedenime doldurmuşlar ihtiyarlığı.
İçinde işsizlik var, içinde kaygı var.
Sanki bilmez er'an derdimizi.
Tek koltukta kırk yalanla kandırır hepimizi.
Şimdi dilim çözülse
Açılsa gözüm,
Haykırsa yüreğim
Gözümün gördüğünü
Ne değişecek?
Susmayı bilmeliyiz mesela
Başımızı öne eğip unutmayı
Bütün ihanetleri yutmayı bilmeliyiz
İstiyorsak var olmak
Bilmeliyiz gururumuzu çiğneyenlere gülmeyi
Ölüler bilmez
Bilmezler yaşamlarında bilselerde sevmeyi
Bilmezler yalnızlık içindeki çığlığı
Bilmezler ayağa dolanan vefayı
Ölüler bilmez
Onuncu Köy’den düştük yola
Bir elimizde kalem bir elimizde çağa
Kimi der beyhude bu çaba
Köylüyüz biz, tek varımız şerefimiz
Yolumuz çetin, yanımızdaki aga
Şehir-i Ayaz’da bir şair
Şiir buruk, şiir gamlı
Soğuk olsa da sokaklar
Kalbi sıcak, kalbi zair
Ne kırgınlık var ne dargınlık.
Bir gün bitecekse dostluğumuz
Tövbelerle bitsin,
Birlikte işlediğimiz tüm günahlar hatrına.
Nevbet çalsın ve her yerde haykırsın ulaklar.
Selam söyle
Geçmiş yıllara
Eskimiş yollara
Kırdığımız dostlara
Selam söyle kentlerin başına
Yurdunda izi olan atamıza
Biz güzel şiirler yazabilirdik
Olmasaydı acılarımız
Dışlamasaydı bizi sevdiklerimiz
Ve uğramasaydık ihanete
Biz iyi insanlar olabilirdik
Şiir peşinde kimisi
Evsiz barksız öldü gitti
Sahne tozu yutmuş derler
Kanser oldu şimdi sahneden tüm geçenler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!