Bir bardak çay kadardı yorgunluğumuz
Bir iki mısrada dağılırdı bütün kara bulutlar.
Oysa soğuk gecelerde ne de çok titremiştik,
Tüm dostlarla Güvenpark'ta, titremekten yorulmuştuk.
Baştanbaşa, her santiminde ayak izimiz,
Kime anlatsam derdimi
Kimde arasam dermanı
Sanki gökyüzündeyim
Her yerimi sarmış duman
Orman yanıyor,
Keder kokuyor buram buram
Sığmazsan biçtikleri vakte
Kahramanlık değil adaletse sancın
Öncesi sonrası farketmez ölümünün
Kardeşin olsun bundan sonra acın
Yaşamak olsa da amacın
Sana olan aşkımın alnı ak
Benim kalbimin toprağı çorak
Zapt ettin gönlümü kaşlarını çatarak
Unutmayacağım seni, bilesin
Hürriyeti hak sayan tüm hislerim
Ankara’nın ortasında,
Yalnız ve kimsesiz gençliğimiz.
Henüz yirmiyim, hayallerim en az kırk.
Kim der bu yaşta, umudu yok, kalbi kırık.
Ben bir tırtıl olsam,
Dönüşmezdim kelebeğe
Ağır ağır yürür ve
Yaprak yerdim sadece
Kelebek olmak zor, çetin
bilmem dizilecek mi karşımıza
kalbini kırdığımız herkes
soracaklar mı hesabını
kırık kalplerinin
her biri kalbi için
avuçlarıyla sökecek mi
kusurlarımdan konuşalım istiyorum
sevgi denizini kirleten
değer bilmeyen, bencil,
kibri ile dağları deviren kusurlarımdan.
vefadan habersiz,
Yüreğim sonsuzluğa uçtu
Derin ve eşsiz bakışlarla
Bana, gelişiyle verdi muştu
Sevda üzerine kalkışlarla
En güzel müzik sesin
Sen benim gecemde mâhımsın
Sen benim en büyük günahımsın
Ne fayda dövünmek aşekada
Sen benim hem sultanım, hem şahımsın
Ben şer yayarım, sen etrafıma iflahımsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!