Gökhan Oflazoğlu Şiirleri - Şair Gökhan ...

Gökhan Oflazoğlu

Bir heykelin kusursuz bedeninden
yansıyan sevinç, sakatlanır
düşüncenin aksak ritmiyle.
Artık sen farklı, şekil farklı,
biçim içinde görünen canlı,
nesneden alacaklı. Dağılır

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bütün kavrayışlardan öte devinen öncesizlik
altın temposunu kurar her nesnenin, zerrenin,
çizer çevresini belirsizde belirenin.
Biz unutuşun kıyılarında kaybolmuş gemiler gibi,
bir pusulanın söylemine arzuyla ancak zihin
denen hazinenin altınlarını saçarız, parıltısıyla

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Gülen bir bebeğin bakışlarından uçan,
bahar kuşları konar mücevher dallarına
hayatın, bir türküyü söylemeye böyle
başlarız, eğer anlarsak anlam dokunduğun
eldedir, fetih orduları evreni gezer, ezmek
için değil, kazanmak için altın temposunu

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Varlığın atını bağladım, durdum.
Çeşmeden akan suyla doldurdum.
Bir tuhaf sarhoşlukla çılgınım.
Neyi çözdüm, mahkümum, bekler dururum.
Şimdiden sonrasıza bir köprü kursan,
burdan oraya bir yazık devran.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir çığlığın nice katmanlarından oluşur
içindeki ürperti; ışığın sağılmasıdır
kopkoyu karanlıklardan. Tükenir yüzünün
bir yanı, diğer yanını çevirirsin günün
hoyratlıklarında ve isteğin yalçın kayalardır
dönülmeyen ufuklarda. Hayatı en derinde

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Düşünce dediğimiz şey,
aslında buyruk. Kırık
dallardan sızan ışık gibi.
Dönüp baktığımız uçurum,
eylem, soğuk kapılarda
bekler gibi.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Ah, güvenlik nedir...?
güzelliği kazanmak,
tutmak ellerini,
sıcaklığı yaratmak,
öpmek beyaz teninini.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Tek bir gülümseyişinde
parçalanır ayna insanların
samimiyetsiz, yapay.
Günlük yaşayışımızı korur
gerçi, hınç daha fazla zarar
vermesin diye. Genede

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Evler kurulur oturmadığın,
solgun ışıklar arasında;
uzakları toplarken kuşların
belirsiz kanat çırpmasıyla.
Kırık bir aydınlık yaslanır üstüne
ve bırakır kendinden geçmiş

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Kurtuluş düşüncesi kendi içinde bir düş, Her çözüm
yeni sorunları tetikler, varış yok yere, yol sürükler, zihnimiz bulanmış, gitmiyelim mi bir yere. Kökenimiz, geleceğimiz bir, her didinme başka bir çözümsüze gebe. Bu öyle bir dil ki, bizi en dipten kavrar, götürür bırakır unutulmaz bir sahile


07./01/2007

Devamını Oku