Ağlamak normal birşey olmuş,
Özleyende ağlıyor, vefasız olanda,
Yalandanda olsa!
Öyle bir dünyada yaşıyorum ki;
Doğrular yalan, yalanlar ise kanun olmuş!
Bakıyorum,
Öyle boşluğa, sensizliğe.
Sensizliğinin boşluğunu dolduruyor gözyaşlarım.
Bir sen bırakıyorum şu köşeye,
Ne yaz köşesi nede kış,
Gel,
Yine de gel,
Yokluğunun dibine vurmadan,
Saat ölüme beş kala olsa da gel!
Yada,
Sensiz ne gün geçiyor ne gece,
Anlatmaya yetmiyor aşkımı,
Ne kelimeler yetiyor ne hece.
Sanki sende kaybettim varlığımı.
Sen geceye mahsus parlarsın
Şimdi sen gittin ya;
Bu şehir sessizliğe mahkum,
Bu şehir karanlığa gömüldü,
Vapurların düdükleri sustu,
Sevgililer kavuşamadı,
Çay bardakları tabağına küskün.
Ben senin sen oluşunu sevdim,
Senle renklenen dünyamda,
Gönlümdeki gökkuşağıydın,
Ben gökkuşağını sevdim.
Güneşe adını verdiğinde,
Güzeller güzelini gördüm senin kadar güzel değildi,
Senin yerin kalbimde çok derindi.
Benim sevgim belki sevgilerin en büyüğüydü.
Sen layık olamadın bu aşka,
Anlayamadın hiç bir zaman aşkın anlamını.
Bilemedin kıymetini sevilmenin delicesine.
Gökyüzünün mavisiyle buluştum bu sabah,
Yüreğimde nedenini bilmediğim sonsuz mutluluk,
Yeniden aşık olmanın verdiği eşsiz ferah,
Sen olmalısın o sevda adındaki kusursuzluk.
Dalgalarla bana geldiğin günü hatırlarım,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!