Tatlı bir sesleniş sesin bahara,
Bahar senin adında daha bir başka,
Şahit olurlar kuşlar ölümsüz aşklara,
Düşmez sen varken aşklara ele ayağa.
Gülümsemen yeter yeniden doğuşlara,
Aşk mı seni böylesine umarsız yapan,
Yoksa sen misin böylesine günaha tapan,
En ölümsüz duygulara tırpan vuran,
Ağlatan, sancıtan yaralayan vede öldüren.
Ben senin bir adınıda aşk sanırdım,
Ben inanıyorum tekrar barışacağız,
Elaleme inat elele bu sahilde gezeceğiz!
Ne bir daha kendimizi ne de denizi,
Bu ateşle yakıp yoketmeyeceğiz!
Gençliğimize yanmamalıyız ileride,
Hangi soğuk bu yaşadığım,
Yokluğun mu,
Yoksa kış mı sadece?
Neden beyazlamış saçlarım,
Yokluğun mu,
Sensiz ne gün geçiyor ne gece,
Anlatmaya yetmiyor aşkımı,
Ne kelimeler yetiyor ne hece.
Sanki sende kaybettim varlığımı.
Sen geceye mahsus parlarsın
Şimdi sen gittin ya;
Bu şehir sessizliğe mahkum,
Bu şehir karanlığa gömüldü,
Vapurların düdükleri sustu,
Sevgililer kavuşamadı,
Çay bardakları tabağına küskün.
Bakıyorum,
Öyle boşluğa, sensizliğe.
Sensizliğinin boşluğunu dolduruyor gözyaşlarım.
Bir sen bırakıyorum şu köşeye,
Ne yaz köşesi nede kış,
Gel,
Yine de gel,
Yokluğunun dibine vurmadan,
Saat ölüme beş kala olsa da gel!
Yada,
Bugün seni düşünerek geçen günlerin muhasebesini yaptım,
Bir sürü sayamadığım gün ve bir sürü sensizlik çöktü
Omuzlarımdaki ağırlığın sebebi sensin dedim
Kattım hesaba bunları da.
Sonra bir ses geldi çekmeyen bir radyodan,
"Bir muhabbet kuşu da ben olurum"
Sen yanımdayken şiir yazmıyorum,
Uzaklara dalıp gidiyorum bazen,
Yokluğun düşüyor aklıma da,
Titriyor, titriyor, donuyor üşüyorum.
Yüreğimde tarif edilemez bir acı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!