Sen gittin gideli bir haller oldu,
Önce orkideler üzüldü,
Üçü de köklerinden çürüdü,
Gidenler kervanına onlar da katıldılar...
Saksılara takılıp az devirmezdin,
"Çiçeklerime dikkat et" derdim
Meğer evimizdeki çiçek, sendin...
Cinayet mahalini çevrelemek isterken ben,
"Dokunma sen" dememe aldırmazdı ellerin
Sanki akvaryuma balık yetiştiriyor gibi
Acemice kökleri derinlere iterdin.
Buna rağmen büyüyüp serpilen o çiçekler,
Şimdi salonda keyifsiz gelmeni bekliyorlar...
Herkes o kadar kötü değil, bazılarımızın keyfi iyi
Mesela kalan tek yaprağını kediye kaptırdığın uyku çiçeği,
Yokluğun bir tek ona yaradı, ben yüzüne bakmıyorum ama...
Orkidelerden sonra en çok üzülen benim,
Kırk gündür inkar ettim şimdi ikrar edelim,
Mesela çok sevdiğin yatağımı bırakıp, senin odanda uyudum.
Günlük yıkanmam kafi gelmedi, kokun bir ayda silindi...
"Uykularım kaçmasın benden" diye öfkelenen çocuktun,
Gönüllü çektiğim nazlarından kurtuldum,
Başım yorgunluktan düşecek hale gelse,
Beni uyku gemisine almayan biri var, ona da kız istiyorum!
Ne zaman kalktığımı unuttuğum yatakta,
hüznü görünmesin diye yüzünü duvara dönmüş
kendim yatıyor, sol yanıma uzanıyorum...
Bazen eski günlerdeki gardiyanım
Tüm ışıklar söndü mü diye bakıp
seslenmek istiyorum
"Kızlar hadi yatın artık"
Merak etme, iyi idare ediyorum hala
Makyajla kıyafetle örtünüyor acı da
Kediyi yapışkana sıvayıp, tuvalete kapattığınız gün ki gibi
"Ufak bir problemimiz var ama her şey kontrol altında"
Tinerle temizleyip yıkadığım zavallı,
Sabaha dek inlemişti, yarı baygın koynumda
Yokluğunda tek gıdası, müziğin olan ruhumu
Bazen evde piyanonun başında unutuyorum...
Parmaklarının izleri duruyor tuşlarında,
iyi ki de bu tuşlara sert vurmuş o diyorum.
"Notalarıma dokunma anne" derdin,
Dün rüzgardan savrulmuşlar, sanki düşen yapraklar sendin,
Vakit kaybetmeden topladım, geldiğinde sevinsin...
Akşam karanlığı çöküp herkes evine geçtiği zaman,
Yokluğunun en ağrılı sancısının tuttuğu an,
Gel artık yemeğimizi yiyelim diyecek oluyorum,
Onun yerine uzaklara bir öpücük yolluyorum...
Çocukken avcuna koyup savurduklarından değil ama
Uçlarına kalbimizi bağlayıp bakışlara yerleştiriyoruz bunları,
Onu da gelince gösteririm...
Yürekten gülmeyi artık beceremiyorum,
İçimdeki çocuğu da mı yanında götürdün?
Yanaklarıma, görünmeyen mandallar takıyorum ben de,
Gözlerim, her şeyi ortaya dökmeye pek hevesliler,
Temizlik hastası gibi her sözün geçtiğinde sulanıyorlar...
Durumu kurtarmak için beş saniyem ya oluyor ya olmuyor,
Az geciksem, üzerimde kostümüm tüm ihtişamıyla dururken
Kolumdan tuttuğu gibi tahtımdan edecek birileri var...
İfşa olmuş gibi utanıyorum,
Ben alıştığımı söylerken onlar hala konuşuyor,
"Yalancı bu, bak yalan söylüyor"
Başka tarafa bakıp fısıldıyorum,
"Öylesine soranlardan yürekli cevaplarını sakla"
Beş saniyeye bağlı her şey ve şimdiye dek başardık...
Dostlar arasındaysam eğer
Artık hiçbir uzvumu ikna edemiyorum acımı saklamaya,
"Onu çok özlüyorum çoook" diyorum,
Hüznüme göz yaşlarım eşlik ederken,
Tüm odayı esir alıyoruz...
Düşüyorum yerlere ne tahtım, ne bahtım umrumda,
Sahibi gidince perişan olan köpekler gibi uluyorum,
Yollara dökülüyorum tüm şehir ıslanıyor...
"Çok özlüyorum çoook, ne soruyorsunuz" diyorum
Bir zamanlar başını koyduğu, göğsümdeki çukurdan belli değil mi?
Kayıt Tarihi : 8.11.2017 12:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Teşekkür ederim efendim. Selam ve saygıyla...
Allahım hiçbirimizi evlatlarından en azından uzun sürelerle ayırmasın ya..
annelık duygusu çok özeldir ama sizin şiirinizle devleşmiş..
..
tebrik ederim o hassas yuregınızı boyle güzel bize aktarışınızı..
Âmin canım Saygı ve selamla...
Teşekkür ederim hanımefendi. Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (9)