Gittiğin yerlerden bana yağmurlar
Gönder,
Temmuz daymış gibi yanar bedenim
Yaprak düşmesine,kuş göçüne
..
Bir sonbahar akşamı
Son kez geldin kapıma
Kırmızı güller içinde
Veda ettin sen bana
Kuşlar bile göç etti
Ben hala izindeyim
..
Yaşı kaçtı, otuz ya da elli
Yaprakları ölümyaralı olsa da
Yüreği inceden serseri
Ve elleri hep yumuşak
Göç sonrası yeni başlangıçlarda
İçinde bir kıpırtı bir coşku
Sanki eski bayramyeri çocuğu
..
göç etti kalbimdeki tüm hatıralar
seninle ilgili olanlar ve olmayanlar
aradığımda bulmak istediğim
ama bulamadığım geçmiş zamanlar
şimdi!
anlamı yok artık bu şehre gelmemin
..
Gördüm görmediklerimi papuçsuz tabanlarda
Karlar yağmış öpülmemiş düzlüklere görmedin mi
Ağaçlar kavlamış ayrılık özleminden baharlara
Sen hiç avuçlamadınmı lodos rüzgarını sabahlarda
Al değil mi gül
El değil mi kul
Bayramlarla matemin savaşında
..
En yüksek medeniyetlerdi
Türk ilinden fışkıran.
Kadını erkeği kahraman
Alem onlara gıpta ederdi.
Keşke sürseydi altın çağlar,
Devir devran dönüverdi tersine
..
Karanlık gecelerimin mehtabısın ışığısın.
Işığısın göç edeceğim yerlerin.
Yıpranmış gönlümün aşığısın.
Işığısın ömrümün son demlerinin.
Ne zaman seni arasam yanı başımdasın.
Yanı başımdasın dert ortağımsın.
..
bulutun sesine katıyorum
çığlığımı..
yorgun iklimlerin
başkaldırısına uyup
..
Bu gecede zarar ve ziyan semtlerinde dolaşıyorum tekbaşıma,
ağaran saçlarımda grinin öfkesi siyahın boynu büküklüğü var.
Kader kedere denk. katmerli dolunay gecelerinde yanıbaşıma,
Düşen ıstırapın sillesi ağır,
tan siyahlaşıyor bu gecede hayret,dahası hasret var.
Mevsimlik işçiler gibi göç ediyor yıldızlar. Gidenin dönüşü yok,
Döneninse halinde mecal yok.Aşk yok sevgi yalın.
..
Seni Antep gibi sevdim...
Biliyormusun,
Gözlerine dokunmak,
Sokağımızın taşını toprağını bilmek gibi...
..
gözlerimde hep bulut
uzaklara bakan çocuklar gibi
yüreğimde ahmak ıslatan yağmurları
kuşların göç edişi bakışlım
gülüşlerin mi ufuk çizgisi
..
Hersey supsuskun bir duvar lambasi
Gecede yolunu insandan sormaya ciralara düsmüs karanlik
Sokulmus sessizlige gündüzün kalan kalabaliklarindan yorgununu izliyor
Duraklardan duraklara tren bir göc
Iniyor biniyor dünya kanatlanmis bir ucurtma gibi
Her kopusta cocuklugunu uzaklasirken dalsiz budaksiz
Egrildikce bitiyor kervan ve kirmen
..
Kalbinin çıkmaz sokaklarındayım;
Ayaklarım kan revan, sonu olmayan
Bu aşk yolculuğunda...
Notası olmayan şarkılarda,
Dizesi olmayan şiirlerde seni aradım...
Artık şiirlerim göç ediyor sensizliğin ıslattığı bu şehirden
Küflenmiş, pas tutmuş iki yüzlü sözlerle
..
Bu şehir
Bu mavilik..
Yagmur..
Çatı katı
Çöp poşeti..
...Rüzgar,
Hışırtı
..
Diyardan diyara göç alan yolcu
İpek bakışından bir umut bırak
Laleler süslerken uçtan bir ucu
Elime gamzenden bir soyut bırak
Kalbimi ağutur bir boyut bırak
..
Her mastar da isimken,
terk ettim seni.
Ayrıldım senden,
ne ismin var artık ben de,
ne de sen.
Terk ederken göç etti
kalbim,
..
Koştum bir yolda yoruldum
Acıyla
Meyhanelerde doldum.
Delicesine esen bir rüzgarın
Önünde savruldum.
O şarkıyla ben kalbimden vuruldum.
Göç etmişim bambaşka bir dünyaya
..
''İşte döküldü yapraklar
birer birer
toplanın.
toplanın artık,
söyleyinki bilsinler.,
... ömrümüz.
gelecek yılda,
..
bir sıkıntı vardır içimizde
dizlerimiz ağrır gözlerimiz kararır
döner dolaşır gelir misafirler üstümüze
gökte sıralanır kara kargalar düzgünce
kanatlarından şimşekler çakar
sesleriyle yüreklere korku salıp
sonra da gözyaşı akıtırlar
..
Ruhumuz ahretin Mis kokusuyla
Gül kokusu sevdiğim
İçimize can katan bağışıdır Tanrının
Bir göçmenlik aslı
Ruhumuzu misafirliğe bu hazırlığı
Ömrü bu baharımın
Sevgi hediyesi tohumudur bedende
..



