Hep içinde hasretleri barındırıyordu…
Hasret sevgiyi darmadağın etmişti…
Hangisi öndeydi, hangisiydi geride kalan?
İçinde taşıdığı bir kordu alevin közüydü sanki, iç çeperleri yanıyordu hasreti, sevgiyi içinde tutan yüreğin…
Bir başka türlü doğuyordu, bir başka şehirde güneş…
Beyin yön kavramını veya görüş, hissediş kavramını değiştiriyordu…
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.



