Hep içinde hasretleri barındırıyordu…
Hasret sevgiyi darmadağın etmişti…
Hangisi öndeydi, hangisiydi geride kalan?
İçinde taşıdığı bir kordu alevin közüydü sanki, iç çeperleri yanıyordu hasreti, sevgiyi içinde tutan yüreğin…
Bir başka türlü doğuyordu, bir başka şehirde güneş…
Beyin yön kavramını veya görüş, hissediş kavramını değiştiriyordu…
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



