Gitmem gerek, başımı alıp gitmem bu şehirden,
Senin sevdanın sızısından, o hasretin yangınından.
Tüm yolları yakıp yıkıp, kaçmam gerek senden,
Çünkü biliyorum, bu kalış, ikimizin de sonu olur.
Şimdi bu sözlerimden bir şiir çıkarırsın, bilirim,
Ama her dize, içimdeki o deli korkuyu gizler.
İçimdeki ateş böylesine harlanıp yanarken,
Seni de yakarım diye titriyor ellerim, sana zarar veririm diye...
Sen böyle güzel, böyle temiz severken beni,
Sana lâyık olmak isterdim, ne çok isterdim!
Gözlerindeki her bir damla yaşı silmek,
Mutluluğun en yüce zirvesine varmak seninle, sadece isterdim...
Fakat istemekle olmuyor; oysa ne kadar hasretim o sevdaya!
Çünkü içimde devrilmiş bir enkazın tozu var,
Çünkü içimdeki o kadim yara, kanamaya devam eder.
Çünkü içimdeki o acılar, beni öyle bir sarmaladı ki,
Bu zifiri çemberi kıramıyorum, çıkamıyorum bir türlü.
Her denemem, daha derine çekiyor beni, bir girdap gibi.
Oysa o güzel sevdaya sarılmak, o tertemiz sevgiye,
İçimde bir yetim gibi bekleyen en büyük hasretim.
Gitmem gerek. Sen, yanıp kül olmadan benden uzak kal.
Kayıt Tarihi : 22.10.2025 21:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!