Sen gidince
oda boşalmadı aslında
yalnızca
ışığın rengi değişti duvarda.
Zamanın geçmediği
bir köşe kaldı senden geriye,
her şey sustu,
ama susmak bile eksik şimdi.
Hiçbir yere gitmedin aslında,
ben seni
içimdeki en derin kuyuya
usulca indirdim.
Ses etmedim…
çünkü bazı vedalar
gürültüsüzdür,
ama ömrü uzundur.
Adını anmıyorum artık,
ama her suskunluğum
bir parça sen kokuyor.
Senin oturduğun sandalye hâlâ
karşı masada duruyor
ve rüzgâr
cam aralığında senin kokunu
sessizce getiriyor.
Yürüdüğüm yollar
seninle başlamıyor belki,
ama her kavşakta
biraz sende kayboluyorum.
Söylemediğim cümlelerle
konuşuyorum sana artık,
hiç yazmadığım mektuplarda
adresin yok.
Ama sanki
bir gün gelir de okursun diye
bırakıyorum bazı kelimeleri
göğsümde açık.
Gitmedin aslında…
yalnızca
varlığını içimdeki
karanlık bir boşluğa
bırakıp sustun.
Şimdi biliyorum:
unutmak,
bir eksilme değil
varlığın susarak kalmasıymış.
Ve yalnızlık,
bir kişinin yokluğu değil,
gidenin içinden çıkmamasıymış.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 07:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!