Merhaba...
Bu mektubu okuduğunda belki geç olacak.
Belki de hiçbir zaman okumayacaksın.
Ama olsun.
Ben bu satırları kendime yazıyorum aslında…
Çünkü bazen gitmek, birine değil, kendine kavuşmaktır.
Ben çok sevdim seni.
Öyle basit bir “aşk” değildi bu.
Sana bakan gözlerim değil,
sana inanan bir kalbim vardı.
Dokunduğum tenin değil,
tuttuğum ruhundu.
Ben seni sandığın gibi değil,
kimsenin akıl edemediği gibi sevdim.
Ama bil ki…
İnsan sevdiği yerden eksilince,
içinde bir ömür tamamlanmaz.
Sen benden eksildin.
Ya da belki ben fazla tamamlanmıştım seninle.
Sitemim var, evet.
Ama öfkem yok.
Çünkü ben sana hiçbir zaman kırgın olamadım,
yalnızca kendime sorular sordum:
“Neyi fazla verdim?”
“Nerede eksildim?”
“Neden hep ben sustum, sen gittin?”
Senin hiç fark etmediğin şeyleri,
ben sessizce içimde büyüttüm.
Bir "nasılsın" demediğin günlerde bile,
ben senin yerine kendimi avuttum.
Sen hep gider gibi kaldın…
Ben hep kalır gibi gidişini izledim.
Bu mektup bir suçlama değil.
Bir isyan da değil.
Bu mektup…
Bir adamın kalbine verdiği bir karar sadece:
Artık kimseye kendimi unutarak sevmeyeceğim.
Ben gidiyorum.
Ama öyle bildiğin gibi değil.
Ne bavulum elimde, ne de bir başka kadına sığınarak.
Ben bu sefer kalbimden gidiyorum.
Sana açtığım bütün pencereleri kapatıyorum,
adını içimden sessizce söküp çıkarıyorum.
Ve sana yazdığım her satırı,
kendime okuyarak yakıyorum.
Son kez söyleyeyim:
Seni gerçekten sevdim.
Ama bu sefer en çok kendimi özledim.
Hoşça kal demeyeceğim.
Çünkü sen, zaten hiçbir zaman "gerçekten gelmemiştin."
– Mehmet Bildir
Bir daha kimseye ait olmayacak bir adam.
Kayıt Tarihi : 5.7.2025 04:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!