o uzun küs yolculuğum başladı
bu topraklar irin bu topraklar hicran
hain bir elde malta bıçağı dikili gözlerime bu topraklar
o yasak yollardan geçerken
dedim ki uğruna tanyeli çiğ tutar
geç beni turna geç var oraya
öyle zavallı bir dağ ki delmem gerek
demem o ki o hıçkıran sesi dağın böğrüne girerken
nasıl uçurumlara çarpa çarpa parçalandı canhıraş
Gittin
gidişin tuzdu
usta dedim
uçurumda bir çuval var sere serpe cansız
kalk önceden bilinen yolları koy önüme usta dedim
önceden bilen gözlerin çaresiz
rivayet edilir ki bir dağın içine girmişsin paramparça
kanlara bulanmış beyaz bir evi aramaya
dağın başı bir mavi bulut o zamandan bu yana usta
uyur-uyanır tanyeli
nasıl uçurumlara çarpa çarpa parçalandı canhıraş
Gittin
gidişin tuzdu
saçların yüzüme ulaşınca tanyeli
sana vurgun ateş harlanır burçak tarlası oynaşır dağa doğru tutuşur
ne çatlamaz nar kalır ne kıprtısız yaprak
kâfi gelmez turnalar dallanır
döner gelirler yine yağmur başlar için için yetmez
mahsun bir destan tutuşur daha öteye cellada kadar da gider
can bu
başa lazım
he canım
çiçeğim he
can bu
dört başı mağrur
nasıl uçurumlara çarpa çarpa parçalandı canhıraş
Gittin
gidişin tuzdu
Kayıt Tarihi : 2.6.2020 11:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!