Ardına bakmadan giden
Yalnız sen değildin.
Tüm güzellikleri de taşıdın
Yüreğindeki heybende.
Boynu bükük kaldı mahzun gözlerim,
Vedalaştığımız vefasız yolların başında.
Yaşlı gözlerle seni uğurlarken
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Tefekküre davet eden bir şiir okudum kaleminizden, insan hayatı, ömürde böyle bir şiir baharı var yazı var, güzü var kışı var bu döngü devam edip gidiyor yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam
Saygılarımla
"Sabahın erken saatlerinde, balkondan seyredilen bomboş mavilik..."
Şiirin temelini oluşturan duygu ve düşünce.
İçinde bulunduğu ruh halini o kadar etkili ve güzel anlatmışlar ki İbrahim Bey, okuyan zaten bu gidişin ve yalnızlığın yarattığı ahvali adeta şiirle birlikte dize dize, hece hece yaşıyor.
Tabii ilk akla gelen, çok sevilen eşin, ayalin gidişi oluyor. Yahut çok değer verilen bir enisi, dostu kaybediş.
Nefes aldığımız müddetçe sağlıklı olmak, ruhumuzu karartmadan, kendimizi sıkıntıya sokmadan yaşamak olmalı gayemiz.
Sonuçta hepimizin bir son baharı ve kışı olacağı muhakkak.
Hepimizin, göçmen kuşlar gibi gidenleri, geri dönmeyenleri olacak.
Sizin de yaptığınız gibi sükunetle karşılamak, istesek de istemesek de kabullenmek, kısmen de olsa rahatlamamız için gerekli.
Mesela, şiir diliyle nefes almak ve anlatmak gibi.
Güzel şiiriniz için kutluyorum İbrahim Bey.
En içten saygı ve selamlarımla.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta