Şavkı gözümü aldı, ardından gök yarıldı
Sineme düştü yârim, Ülker’den kaymış gibi
Bin yıllık özlem ile “Aşkım! ” deyip sarıldı
Uzunca bir uykudan sıçrayıp aymış gibi
Dedi “Zühre’de hazır inci, mercan sarayım
İçinde ta ezelden kutsî yanan çırayım
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda