Dostlar vardır... Hep yanınızdadırlar... Günleriniz, haftalarınız, mevsimleriniz, yıllarınız geçer ama onlar hala yanınızdadırlar... Çünkü siz hep ayaktasınızdır... Desteğe, yorulunca yaslanacak bir omuza ihtiyacınız olmamıştır henüz... Mutlusunuzdur, mutludur, mutludurlar...
Bir gün aniden sendelersiniz, düşecek gibi olursunuz, çıkılması güç, hatta imkânsız bir uçurumun kenarında yapayalnızsınızdır... Başınız döner, gözleriniz kararır, dizleriniz sizi taşıyamayacak gibidir...
O da ne? ? ? ?
Ne 'tut elimden' diyebileceğiniz bir 'dost', ne de omzuna soluklanacak kadar yaslanabileceğiniz bir arkadaş yoktur etrafınızda...
Birden bire kalabalıklar sisler arasında kaybolmuştur... Ölüm meleği atacağınız son adımın ardında sizi beklemektedir...
Yüreğinizin içindeki yaşama arzusunun dibe vurduğu anda, son bir hamle yaparsınız birkaç adım ileriye doğru… Hayata boş gözlerle bakarken aniden bir ışık kamaştırır gözlerinizi sisler arasından… Güneşinizin her gün doğduğu yönden de değil üstelik…
Refleksleriniz sizi o ışığa doğru çeker… Öyle bir farklı enerji dolduruverir ki içinizi, eski gücünüzden fazlasını kazanırsınız bir anda… Uçurum çoktan kapsama alanınız dışında kalmıştır bile… Hep var olan ama hiç bilmediğiniz, önceden tanımadığınız ama aslında hep sizinle olan “gerçek dost” tan başkası değildir o ışık… Uçurumun sınırına kadar sizi izlemiş ama takatiniz tükenme noktasına gelene kadar, sırf gururunuz, onurunuz, haysiyetiniz, kısacası var olan tüm değerlerinize olan saygısından ışığını göstermemiştir…
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta