Ah şu hüzünlü kaldırımların yok mu İstanbul,
Kimi zaman dalgayı çarparsın tokat gibi yüzüne,
Kimi zaman basıp geçer serseri ayaklar ağlayan gözlerine.
Bazen bir martının kanadına yüklersin kendini.
Bazen simitçi çocuğun kırık tablasına dağılan susamlar gibi…
İşte şu bazenler var ya, şu bazenler,
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var