rüzgar….,
sesini dinliyorum, uzaktaki sessizliklerden
kafes içinde kanatsız bir kuş, akvaryumda yüzgeçsiz balıklar gibi yüzerken
gün ışığında üşüyen yüreğimle, gökyüzüne nefes kadar böylesine yakınken
rüzgarın sesini dinliyorum
her dalgasında vurgun derinlerine daldığım, özgürlük tutkusu denizlerimde
martıların kanatlarını okşar, yelkenlerime yoldaş yunuslara göz kırparken
Hüznünü dağlara savuran
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı
Devamını Oku
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı



Harika bir anlatım. Başka söze gerek yok bence. yüreğiniz dert görmesin.
yiner harika dizelere imza atmışsınız kutlarım sn:Çeştepe.Ve teşekkürler bize yaşattıkların için.
abi be gel bizikırma bi hafta romantik sen ben özer dudu emel yetenek ve birkaç dost daha güzel bir kır kahvesine bu şiirlerini kendi sesinle kendi yorumlarınla dillendir bizlere seni seven CEVAT ÇEŞTEPECİLERE
Harikaydın çok teşekkür ederim
Benliği aşıp biz olabilmek, işte mesele bu üstad, biz olmuşsak melese bitmiştir, kutlarım.
dünlerimiz vardı hala bunumuzda tüten..hala bekliyoruz gelecekmi dersiniz..yinede bekleriz bilsekde gelmeyeceğini ödün vermeden bizden..özleriz özleriz özleriz...
kutlarım papatyalar yüreğinize
hasret çiçeklerimin solmadığı düşlerim....sahi ne renk şemsiye seversin...muhteşem bir şiir.yoğun duygularınız okuyanlarıda duygulandırıyor...
Biz olabilmek, rüzgarı dinlerken...
Biz olabilmek, bulutları gözlerken...
Biz olabilmek, yağmuru beklerken...
İşte belki o zaman...
Biz olabilmek...
Çok güzel, herkesin arzulayabileceği duygu...
'Kaçımız bunu başarabiliyoruz?' sorusu takılıyor usuma...
Antolojideki dostlarımızın büyük kısmı başaramıyor gibi...
Değerli dostum Cevat Bey; Dilerim siz başaranlardansınız. Tebrik ediyorum şiirinizi.
Ey rüzgarlar, hangi bulutları sürüklersin peşi sıra nereden eseceğini bilmeden. Geldiğin yerlerin yıkıntılarını silkele üstümüzden, yüzümüz sana dönük, kıvrıl saçlarımızdan es göğsümüze ki yediveren sevdaları dolduralım yelkenlerimize. Rüzgar; lodos dersem sus, poyraz dersem konuşma, sus, sadece bizi dinle…
Ey bulutlar, renklerinle düşlet yarınlarımızı yer yataklarında çizdiğin resmi bilmeden. Çarpışmadan kim bilecek ki an zamanda tılsım kazara yazılan. Bulutlar; kristallerinin hepsini dök üstümüze, örtümüz olsun, üşümeyelim…
Ey yağmurlar, yüklendiğin sular ile doldur yaşam pınarımızı hangi derde deva olduğunu bilmeden. Toprağı alevlendiren kokunla dol yüreğimize seninle ıpıslak yürürken aşka. Yağmur; boşal bardaklardan, dol bardaklara…
Ey geceler, karartma aydınlığımızı ne zaman uyuyacağımızı bilmeden. Gözlerimize yazılan sözler var yüreğimizde yalpalayarak yürüsek de aldırma çakır keyfimizden. Gece; öyle uzaklara saklan ki, bulamayalım seni aramadığımız hiçbir yerde.
Biz olabilen yüreklerin, küçük detaylardan çıkaracağı büyük mutluluklardan yazdığı aşk resitalini izlerken yüreğimden dökülen satırlara hoşgörü göstereceğinize olan inancımla imzanızı taşıyan her şiirin güzelliğinde buluşmak üzere sevgiler ve saygılar Cevat bey…
''Biz olabilmek'' Aşk zaten böyle bir şey değil mi!
Kaleminiz daim olsun.Tebrikler.Saygıyla........
Biz olabilmek, rüzgarı dinlerken...
Biz olabilmek, bulutları gözlerken...
Biz olabilmek, yağmuru beklerken...
İşte belki o zaman...
Yüreğinize ve kaleminize sağlık
Saygılar.
Bu şiir ile ilgili 121 tane yorum bulunmakta