rüzgar….,
sesini dinliyorum, uzaktaki sessizliklerden
kafes içinde kanatsız bir kuş, akvaryumda yüzgeçsiz balıklar gibi yüzerken
gün ışığında üşüyen yüreğimle, gökyüzüne nefes kadar böylesine yakınken
rüzgarın sesini dinliyorum
her dalgasında vurgun derinlerine daldığım, özgürlük tutkusu denizlerimde
martıların kanatlarını okşar, yelkenlerime yoldaş yunuslara göz kırparken
Hüznünü dağlara savuran
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı
Devamını Oku
senin kırılgan
ürkekliğin yok mu ceylan
ruhumu kanatlandıran
an be an kaçmaya hazır haline
ne aşklar susadı



Dinlendirici hos misralar...Gece siire cok yakisiyor...
Tebriklerimi sunuyorum bu güzel calisma icin..
Selam ve dualarimla..
Deniz ferahlatır şiirinizde...Rüzgar eser sevda sevda.. Bulut yağdırır çocukluğumuzu çise çise üzerimize...Hikayesinde mest oluruz...
Tebrikler efendim...
SAYGIMLA...
dolu dizgin duygular elele kosmus dizelerde yine rengarenk gok kusagi gibi renklenerek isindim siirde klavyemden dolayi fazlada yazmiyacagim guzel kaleminizden operek gidiyorum dostum muzeyyen baskir
rüzgar,bulut,yağmur ve gece hepsinin birleşiminden harika dizeler çıkmış ortaya.beğenerek okudum,kutlarım,yüreğinize sağlık..
müzehher
benlikten sıyrılıp biz olabilmek
büyük büyükkkkkkkkk ötesi yürek..
kimbilebilir ki
nerde
ne zaman
nasıl
karşılaşılır
geçmiş zaman masalı gibi
kocaman sevdalara..
umutla
aydınlıkla
sevgiye
şiire
merhaba!
BİZ olabilmek bunu başardıgımız an .......sevgiylee
Sevgili Çeştepe,
Birkaç gün gecikmeli de olsa; güzel şiirinizi zevkle, taktirle okudum. Tebriklerimi iletir, Bayramınızın da şiir tadında geçmesini dilerim.
Enver Özçağlayan
yağmur….,
kokunu bekliyorum, sırılsıklam ayak izlerinden
sokak boylarına sıkışmayacak adımlarla, merdivenlerden yorgunsuz çıkarken
basamakları bıçak gibi vuran selleri, suya koşan ceylan gibi sıçrayarak aşarken
yağmurun kokusunu bekliyorum
derin uçurumlarda sönmeyecek çoban ateşi, kıvılcım misali aşk olup yüreğimde
bir bahar öncesinde yalnız ikimizi, yuvasına giden karıncayla göz-göze getirirken
yağmurun kokusunu bekliyoruz, ıslanmak için yeniden…
/yağmur; boşal bardaklardan, dol bardaklara … sahi, ne renk şemsiye seversin.
bu dizeleri okurken izlediğim bir filmi hatırladım ; mutlaka sizde izlemişsinizdir üstadım 'hayat güzeldir' almanya yahudi topraklarını henüz işgal etmişken yeni tanışmışlardır. ama erkek çok geçmeden aşkını anlatabilmelidir ve sevdiği kadının katıldığı yemek davetine gider tabi ki davetsiz olarak...
birkaç komik durum yaşandıktan sonra sevdiği kadınla yürümek için dışarı çıkarlar.. kadını ilk etkileyen şey merdivenlere serilmiş olan kırmızı halıdır..
sevdiği adam kaymadan yürüsün diye yaymıştır. sonra bir şemsiye açar tüm sakarlığıyla, şemsiye rüzgarda dağılır ve ıslandıkça birbirlerine gülerler.. ikisi de mutludur...
artık itiraf etmeliyim, şairliğinizi kıskanıyorum üstadım... bakın beni nerelere götürdünüz...
yürekten tebriklerimle...
birlikte sevmek bu sanırım yaşamı..
CEVAT HOCAM ŞU RENKLİ KALEMİNİZİ BANA DOĞRU ATIN DA BEN DE YAZAYIM DİYECEĞİM AMA YANINDA BİR DE YÜREK LAZIM...NEYSE O SİZE KALSIN VE HEP BİZLER SİZDEN OKUYALIM İNCİLERİNİZİ.SELAM VE SAYGILARIMLA TAM PUAN...
Bu şiir ile ilgili 121 tane yorum bulunmakta