Gecenin en yorgun, en derin anı,
Sessizlikte gizli bir fısıltı duydum.
Sanki duvarlarda titrek bir inilti,
Adını anar gibi titredim durdum.
Bilmem hangi rüzgâr getirdi bu hissi,
Tenimde yokluğun eski bir sızı;
Titrek mum alevi gibi sendin, değil mi?
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Aynada gördüğüm yüzüm yabancı,
Her nefeste bir boşluk, her şeyde yalan.
Unutmak için çırpınsa da kalbim,
Bir eski hüzün vurdu o an zamandan.
O eski şarkılar çalarken derinden,
Bir damla yaş düştü gözümden mi sandın?
Yoksa o sen miydin, geçmişten gelen,
Kapımı sessizce çalan bir misafir?
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Şimdi soruyorum o anlık titreyişe,
Kalbimde esen o fırtınanın adı ne?
Bu tarifsiz özlem, bu yakıcı hasret,
Sadece benim mi bu yanış ebede?
Hangi köşede saklı kaldı bakışın,
Hangi vedada yarım kaldı o söz?
O inatçı sessizlik miydi bu sızım?
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Ben unuttum sanmıştım o yaralı baharı,
Sanırdım ki artık hatıra uyudu.
Ama her gece sanki bir el dokunur,
O bıraktığın boşlukta bir sır durdu.
İşte o an gelir bir garip ürperti,
Ne bir ses, ne bir iz, ne de bir haber.
Sanki ruhum başka bir ruha değdi,
Gözlerim yollarda, kalbim de bekler.
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Ne bir mektup geldi, ne bir hatıra kaldı,
Ne de bir selam uçtu o uzak diyardan.
Oysa bu yangın niye birden alevlendi,
Niye sızıverdi o eski zamandan?
Senin gölgen mi düştü bu ıssız odaya,
Yoksa ruhum mu bu sızıyı çağıran?
Bu keskin koku, bu ağır hüzün neyin nesi?
Söyle, bu boşluğu sen mi dolduran?
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Her şey suskun, hava bile donuk şimdi,
Ama içimde bir fırtına esiyor.
Bu his, bu karmaşa, bu tatlı sancı,
Sensiz geçen her anı geri istiyor.
Eğer sen de benim gibi yanıyorsan sessiz,
Bu çınlama, bu sancı, ortak bir yazgı.
Şimdi o anda, kalbime dokunan el,
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Beklemek bir girdap, bir dipsiz kuyu,
Sensizliğin yorgun, çaresiz nöbeti.
Ne zaman ki bir ümit fısıldasa rüzgâr,
İşte o an artar kalbimin şiddeti.
Bu bilmece çözülmez, sır perdesi kalkmaz,
Ne zaman ki ismini ansam aniden.
Bir titreme geçer, bir ürperiş sarar,
Yoksa bu çığlığı sen mi saldın benden?
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Her izi takip ettim, her gölgeyi kovaladım,
Aşkın haritasında kaybolmuş gezginim.
Şimdi bu son fısıltı, bu son titreşim,
Biliyorum, sensizliğin bitmeyen nefesiyim.
O halde neden sustun, neden gelmedin,
Madem ki aynı yara kanar ikimizde?
O anlık esen rüzgâr, o sonsuz esintin,
Yüreğim çınladı, sebepsiz, nedensiz.
Doğruyu söyle SEN Mİ ÖZLEDİN...!!
Kayıt Tarihi : 22.10.2025 21:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!