Gecenin Bile Anlamadığı Sessizlik
Konuşmuyorsun…
Ama her sessizliğinle bağırıyorsun aslında.
Bir çığlık gibi yayılıyor içindeki kırıklar
odanın duvarlarına,
ama hiç yankılanmıyor.
Çünkü kimse duymuyor
içinde her gün mezara yürüyen adımlarını.
Gözlerin hâlâ bakıyor,
ama bakanlar hiçbir şey görmüyor.
Oysa kirpiklerinin arasında
geceleri bile uyutmayan ağırlıklar var.
Ve sen…
her sabah uyanmıyorsun aslında,
sadece ölmemeye devam ediyorsun.
Bir el arıyorsun
sadece bir el…
“Gel” demesin,
“Gitme” demesin…
Sadece omzuna dokunsun,
sessizliğini duysun istiyorsun.
Ama her el meşgul,
her göz uzak,
her yürek taş…
Ve sen,
gülümsüyorsun…
Kırık dökük ruhunun üzerine
bir perde gibi çekiyorsun tebessümünü.
Sorsalar, “iyiyim” diyorsun —
çünkü “dağılıyorum” desen
kim toparlayabilir ki seni?
Bir boşluk var içinde,
adını bilmediğin bir boşluk.
Sonsuz gibi, dilsiz gibi…
Orada yaşıyorsun.
Sanki zaman oraya hiç uğramamış.
Sanki hayat seni unutmuş.
Mutluluk?
O artık bir söylenti gibi…
Duyan var ama gören yok.
Sen karanlığın içinde
bir ışık değil,
sadece sıcak bir nefes arıyorsun.
Ama yok.
Hiçbir şey gelmiyor,
hiçbir şey değişmiyor.
Ve sen her gece
biraz daha gömülüyorsun içindeki sessizliğe.
Çünkü bu dünya,
sadece bağıranı dinliyor
içinden ağlayanı değil…
Mehmet bildir
05.08.2019
Kayıt Tarihi : 16.7.2025 22:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!