Bir gece ansızın bir duraga yaslıyorum düşlerimi, biliyorum; son otobüsü çok oldu kaçıralı, üstelik evine geç kalmış bir otobüs ihtimali geçse de binmeyeceğimi biliyorum ve yine de bekliyorum, beklemektir belki kutsal olan, gözlerini kapatıp beklemek, kokusunu çekmek içine şehrin, AŞK’ı saçlarının kokusundan tanımak, ipekleri kıskandıracak zerafetteki saçlarından, dokunmak kakülüne ayın şavkını döndürmek, şaşırtmak yönünü rüzgarlara… En sonunda ‘ Gelme artık neye yarar’ mısralarını haykırmak ve buz kesmiş bedenini sermek toprağa, adım adım uzaklaşmak cesetten, böceklere yılanlara çıyanlara ziyafet çekmek düşleri, ardı ardına açılan kapılardan koşar adım geçmek, ateşten geçmek, yağmurdan, narından geçmek temizlenmek için, sonra çiçeklerle donatılmış yollardan AŞK’a çıkmak, AŞK’la çıkmak, AŞK’a can olmak, AŞK’la canlanmak, AŞK’a can adamak…
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta