Bir gurbet şehrinin bu gecikmiş akşamında,
Göreceğin tek tablobir hasret vaveylasıdır.
Bir ince duman gibi sindi yüreğime gidişin,
oysa ikimizde biliyorduk Bir gün ayrılacağımızı!
onun içindi yarınlara hayaller kurmayışımız
Ben şimdi elsiz ayaksızım yalnızlığın üşüdüğü yerde,
sen ey yüreğimin gözelerinde kanayan hayat pınarım!
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;