Pişmanlık ile ölüm arasında gidip geldiğim zamanları doldurup oturduğum taştan sana seslendiğim gece:
Ölmüştün sen.
Dedim, benim sesim de sözüm de sensin.
Yeter, ben yoruldum.
Al beni yanına,
senin istediğin taşa oturalım,
istediğin yolda yürüyelim,
sokakları istediğin renge boyayalım.
Ben inadı bıraktım.
Neden ben yorulduğum zaman dünya bu kadar dar ve gökyüzü yere yakın oluyor?
Ben dünyaya sığmam da avuçlarına sığarım, dedim.
Bütün şikayetlerimi sana bir mektupla yazdım.
Dedim, söz uçar, küskünlük kalır.
Söz uçtu
küskünlük de kalmadı artık.
Artık her mevsim üşüyorum.
Bana şimdi uzattığın bulutun gölgesine sığınacak kuşlarım yok.
Gölgeni isteyecek kedilerim de.
Kayıt Tarihi : 19.9.2025 01:40:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!