Taşlar konuşur Gazze’de, sessiz bir feryatla,
Her bir sokakta yankılanır umudun son satırları.
Gökyüzü gri, bulutlar kanla ağırlaşmış,
Çocukların düşleri bombalarla sarsılmış.
Ey Gazze, sen bir destansın, yazılırsın kanla,
Her yaran bir mısra, her çığlık bir anla.
Dünya susar, ama sen haykırırsın her bir sessize,
Özgürlük şarkısı söylersin, gökyüzüne, denize.
Bir anne, kucağında yitip giden bir can,
Gözlerinde dünya, ellerinde tozlu bir zaman.
Sokaklar dar, ama yürekler engin,
Gazze direnir, imanlar zengin.
Ey Gazze, sen bir destansın, yazılırsın kanla,
Her yaran bir mısra, her çığlık bir anla.
Dünya susar, ama sen haykırırsın her bir sessize,
Özgürlük şarkısı söylersin, gökyüzüne, denize.
Deniz fısıldar kıyıya, “Hürriyet nerede?”
Dalga, zincirleri kırar, sorar gökyüzüne.
Zeytin dalları kırılmış, ama kökler sağlam,
Her yıkıntının altında bir tohum, inadına canlı.
Ey Gazze, sen bir destansın, yazılırsın kanla,
Her yaran bir mısra, her çığlık bir anla.
Dünya susar, ama sen haykırırsın her bir sessize,
Özgürlük şarkısı söylersin, gökyüzüne, denize.
Taşlar, evler, yürekler, hepsi birleşir,
Gazze’nin direnci zulmü yerle bir eder.
Bir gün zeytin dalları yeniden çiçek açar,
Koşar özgürce çocuklar, gelir elbet bahar.
Ey Gazze, sen bir destansın, yazılırsın kanla,
Her yaran bir mısra, her çığlık bir anla.
Dünya susar, ama sen haykırırsın her bir sessize,
Özgürlük şarkısı söylersin, gökyüzüne, denize.
Kayıt Tarihi : 10.8.2025 08:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!