Gazete, Havadis! Şiiri - Münzevi Zeyrek

Münzevi Zeyrek
38

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Gazete, Havadis!

( Orhan Kemal’in anısına )

Sabahın beş buçuğu,
karanlık sokaklarda yankılanır çocuğun sesi:
"Gazete, havadiis!"

Lapa lapa kar,
ayazın demiri çatlatan soğuğu,
ya da yağmurun yıldızları döven sesi
fark etmez,
bu çocuk gelirdi,
her gün.

Yazı makinemin başında beni bulan
tek ses oydu bazen;
burnu buhar, parmakları buz,
fakat sesi sıcacık,
yaşamak gibi.

Masama koyduğum bozuklukları alır,
saymadan cebine atar,
ve gülümserdi
sokağın öksüren yüreğine:
"Gazete, havadiis!"

Karaköy’de bir eczanenin arka odasında
annesinin tel fırçalarla yıkadığı şişeler,
binlerce boş cam,
boş hayal gibi sıralanır.
"Kim ne yapsın beni?"
demiş bir gün aynaya.
“Şimdi herkes güzel kadın alıyor.”

Haminnesi tuz tartar Tahtakale’de,
şekeri kıt, umudu dar.
Üç yaş küçük kardeşiyle
okul masraflarını bölüşen bu çocuk,
bir gün babasına acımayı konuşmuş kardeşiyle.

Yalvarırsa, acır mıyız?" demiş küçük olan.
Omuz silkmek cevap olmuş.
“Olmaz ki,” demiş sonra,
“Baba da olsa, annem yansın demiş, haminnem ateş püskürmüş.”

Sabah dörtte gazetelere koşmak,
kaparo yatırmak,
gazeteyi alanlardan önce almak için
insanlardan daha hızlı uyanmak gerekiyormuş.

“Okuyacağım ağabey,” dedi bir sabah.
“Doktor olacağım. Parasız bakacağım hepsine.
Körlere, topallara, yoksullara, bizim mahalledekilere...”

Karne zamanı birkaç gün gelmedi.
Özlemişim.
Geldiğinde öksürüyordu.
İlacın fiyatı beş yüz otuz kuruşmuş.

“Ben versem?” dedim.
Sustuk.
Babasızlıktan kalan o yara
kanadı tekrar.

“Bir şartla veririm,” dedim.
“Gazetelerinle azar azar ödersin,
başka hiçbir şey değil.”

Gülümsedi.
O gülüşte bütün İstanbul’un sabrı,
bütün çocukluğun erdemi vardı.

“Şimdi oldu,” dedi.
“Siz yardım ediyorsunuz sadece.”

O günden sonra
her sabah sesini daha parlak duydum:
“Üç lira kaldı ağabey!”
“Bir lira kaldı.”
“Elli kuruş.”

O gün,
son iki gazetesini verip
borcunu bitireceği gün
gelmedi.

Kötü düşüncelerden korktum önce,
sonra en kötüsünü düşündüm.

Sokağın köşesinde,
ezilmiş bir çocuk gövdesi hayal ettim;
kanlı, kırık,
hâlâ gazeteleri tutan parmakları soğumuş.

Aylar geçti.
Unutmuştum neredeyse.
Ta ki,
bir sabah,
karlar altında
Başka bir çocuk getirdi gazeteleri.
Yepyeni, incecik bir ses pencereme çarptı:
“Gazete, havadiiiis!”

İndim.
Kapının önünde, kısa pantolonlu bir oğlan duruyordu.
Gazeteler ıslanmış, elleri titriyordu.

“Ağabeyim, kusura bakmasın dedi…”
“Elli kuruş borcu kalmış size.”

Nerede, dedim.

Taş gibi,
tek kelimeyle:

“Öldü.” dedi.

Elli kuruşu uzattı.
Yüzüne bakamadım.
Yürüyemedim arkasından.
O uzaklaştı.
Ama sokak yine onun sesiyle yankılandı,
bir kez daha:
“Gazete, havadis!”

Münzevi Zeyrek
Kayıt Tarihi : 27.6.2025 13:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Orhan Kemal’in “Elli Kuruş” adlı eseri, Türk edebiyatının en önemli gerçekçi yapıtlarından biridir. Hikaye, yoksulluğun ve hayat mücadelesinin içinde umutla direnen bir çocuğun dünyasını gözler önüne serer. Orhan Kemal, sade ve içten diliyle, dönemin ekonomik ve toplumsal koşullarını, en samimi biçimde okura aktarmıştır. “Elli Kuruş” sadece maddi bir değer değil; aynı zamanda bir yaşam mücadelesi, bir hayal ve gelecek umududur. Küçücük bir çocuk, aile sorumluluğunun ağırlığı altında ezilirken, içinde taşıdığı okuma arzusu ve geleceğe dair inancı hikayeyi acı ama bir o kadar da yaşama bağlı kılar. Orhan Kemal, bu hikayede sıradan insanların günlük yaşam mücadelelerini, onların hayallerini, hayata tutunma çabalarını başarılı bir şekilde yansıtır. Eser, toplumsal gerçekçiliğin en güzel örneklerinden biri olarak, okuyucuyu yoksulluğun insan ruhunda yarattığı kırılganlığı ve buna rağmen yaşama tutkunluğunu anlamaya davet eder. Aynı zamanda toplumda dayanışmanın, yardımlaşmanın ve insan olmanın önemini hatırlatır. “Elli Kuruş”, geçmişten günümüze uzanan evrensel bir hikayedir; maddi imkansızlıklara rağmen insanın içindeki umudun, direncin ve sevginin gücünü gözler önüne serer. Bu nedenle Orhan Kemal’in “Elli Kuruş”u sadece bir edebi eser değil, aynı zamanda insanlık durumuna dair anlamlı bir ders, unutulmaması gereken bir çağrıdır. Orhan Kemal’in “Elli Kuruş” hikayesini naçizane şiirleştirmeye çalıştım. Sevgi ve Saygıyla Büyük Üstad...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!