Mevsîm-i hazan, kalp yine sermest-i muhabbet;
Âfâkıma rüzgâr olarak esti muhabbet.
Vurmuştu saat gâlibiyet vaktini hissin,
Efsûnuna gark etti hemen dest-i muhabbet.
Düşler beyaz atlarla hücum etti leyâle;
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan