Garibanın İntiharı-öykü-

Abdullah Konuksever
143

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Garibanın İntiharı-öykü-

-Zafer, peşimi bırak!

-Aşkım, her şeyi açıklayabilirim ama beni dinlemiyorsun ki!

-Tamam, seni dinliyorum…. Ayla ile Neşe’nin neden hayatını mahvettin?

-Ben onları kalpten sevmemiştim…

-Nerden sevmiştin peki, dalaktan mı yoksa bağırsaktan mı? !

-Sevgilim, beni kırıyorsun ama…

-Zafer, konuştukça saçmalıyorsun! Peşimi bırakmazsan canın yanar, ona göre!

-Canan, n’olur bir şans ver….

*
-Zafer, ne bu surat böyle? Karadeniz’de filosu batmış iş adamları gibisin…

-Boş ver ya, bir şey yok!

-Var var! Anlat, yine ne oldu?

-Canan ile kavga ettik!

-N’olmuş yani? Yarın barışırsınız, olur biter.

-Pek barışacağa benzemiyor…

-Ya oğlum seni anlamıyorum….Boy, post, yakışık, karizma, çapkınlık en önemlisi bol para var! ? Hem, peşinde gezen en az üç fıstık var! Eee, niye köylü kızına takılıyorsun peki? !

-Tekincim, peşimde gezenler bana heyecan vermiyor, tehlikeli ve yasak aşklardan zevk alıyorum.

-Senin şu tehlikeli ve yasak aşk yüzünden bir gün başın derde girer, benden söylemesi!

-Bırak bana akıl vermeyi, Canan’ı nasıl elde edebilirim diye düşünürken aklıma bir fikir geldi…

-Sen Canan’da bu kadar ısrarlısın ha?

-Tekin, ben şimdiye kadar istediğim her şeyi elde ettim oğlum. Sadece Canan bana hayır dedi! Ama sonunda Canan da benim olacak, başka yolu yok! Sen şimdi ne kadar TV varsa hepsini Kemer Caddesindeki üst geçide topla. Orada olay çıkarıp Canan’ı ayaklarıma kapandıracağım.

-Nasıl olacak bu iş?

-Sen dediğimi yap, gerisine karışma!

*

Hayriye, üç hafta önce Merkez kütüphanede Zafer ile tanışmıştı. Zafer’in ısrarına, daha doğrusu yakışıklılığına, çapkınlığına, karizmasına dayanamayıp çıkma teklifini kabul etmişti. Annesini üzmemek için ve erkek kardeşlerinden korktuğundan, elinden geldiğince kimliğini saklamıştı; kendini Canan olarak tanıtmış, üniversite öğrencisi olduğunu söylememiş, adresini gizlemiş ve her zaman kullandığı telefon numarasını vermemişti. Bir gün hemşerilisi ve okul arkadaşı Zehra, Zafer’i tanıdığını ve ondan uzak durmasını söylemişti. Hayriye, hemşerilisini yanlış anlayıp kendisine çok kızmıştı. Zehra ise Zafer’in daha önce bir kaç kızın hayatını karattığını anlatıp Ayla ve Neşe ile tanıştırmayı teklif etmişti. Ayla ve Neşe ile konuştuktan sonra hemen ilişkiyi kesmeye karar vermişti.
Hayriye ilişkiyi kestiğine üzülmüştü ama diğer kızların durumuna düşmek istemiyordu. Saçını süpürge edip hem evi geçindiren hem kendini okutan annesinin yüzüne nasıl bakardı sonra?
Zararın başından döndüğü için karı çok büyüktü, şimden sonra sağa sola takılmadan eğitimini tamamlayıp hem kendi ayakları üzerine duracak, yani Zafer gibi başkalarının duygularını, haysiyetini, şerefini, namusunu hiçe sayıp sadece kendi egosunu tatmin edebilmek için yaşayan fabrikatör çocuklarının tuzağına düşmeyecek, hem de annesini el alemin evini temizlemekten kurtaracaktı….

-Hayriye, kızım beni duymuyor musun?

-Nine, dalmışım…

-Şu günlerde çok dalıyorsun, hayırdır?

-Şey, okulda biraz zorlanıyorum da, dersler falan yani

-Hadi öyle olsun bakalım… Aç televizyonu da haberlere bakalım.

*

“Sayın seyirciler, hükümetin kemer sıkma yönünde almış olduğu kararlar kendini bütün yurtta hissettirmeye başladı. Geçim sıkıntısı çeken, hatta temel ihtiyaçlarını karşılayamayan vatandaşların oranı bir hayli artmış durumda. Geçim sıkıntısının hat sefaya ulaştığı bir vatandaşımız, İzmir’de intihar etmek için üst geçide çıktığı belirtildi. Davul TV muhabirimiz Köksal Sarı şu anda olay yerinde.

-Köksal bize son gelişmeleri aktarabilir misin?

-Memnuniyetle Serapçığım! Sayın seyirciler, İzmir’in Kemer caddesindeki 7 metrelik ve hiç kullanılmayan üst geçide çıkan bir vatandaş intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Polis üst geçidin çevresini ulaşıma kapattığından vatandaş ile irtibat kurulamamıştır. Ancak, çok kısa bir sürede Davul TV ekibinin yapmış olduğu geniş çaplı operasyonla.. pardon! araştırmayla vatandaşın adının Rıza olduğunu ortaya çıkardık. Rıza bey, zaten kıt kanaat geçinirken hükümetin almış olduğu ekonomik kararlar sonucu biricik oğluna dondurma bile alamaz haline gelince, hayatına son vermek istediğini en yakın arkadaşı Selami aktardı. Ayrıca, bu intihar teşebbüsü hiç beklenmedik bir tartışmaya da yol açtığını seyircilerimizle paylaşmak istiyorum. Mahalle sakinleri ve ülkenin ileri gelen aydınları, intihar etmek isteyenlere devletin engel olmalısını çok yönlü bir şekilde tartışmaktalar. Şimdilik aktarabilmeklerim bu kadar! ”

Hayriye, “yalan, bu haber baştan başa yalaaaan! ” diye bağırmamak için kendini zor tuttu.

-Nine, intihar haberlerine dayanamıyorum. Lütfen başka bir kanala bakalım.

-A kızım, garibanın bak sana başına neler gelmiş. Ne var bunda dayanamayacak? Tüh tüh, zavallıya çok acıdım vallahi.

-Nine lütfen!

“Televizyonu yeni açan seyircilermiş için tekrarlıyoruz: konut sorununa dayanacak gücü kalmamış bir vatandaşımız, İzmir’in en yüksek üst geçidinden aşağıya atlamak suretiyle intihar etmek istediği bildirildi. Biraz sonra Zurna TV muhabirimiz Ercan Taş ile irtibata geçip ayrıntıları sizinle paylaşacağız.

-Ercan, bizi duyabiliyor musun?

-Evet, Nalan! Hemen son gelişmeleri aktarmak istiyorum. İzmir’in Kemer caddesindeki 10 metrelik üst geçide çıkan bir vatandaş intihar teşebbüsünde bulunmuştur. Polis üst geçidin çevresini ulaşıma kapattığından vatandaş ile irtibat kurulamamıştır. Ancak, Zurna TV ekibinize, isminin açıklanmasını istemeyen bir vatandaş gelip kendisinin intihar etmek isteyen kişinin yakın akrabası olduğunu bildirdi ve daha sonra konu hakkında şok bilgiler verdi. Üst geçitteki vatandaş Kara Mürsel. 10 yıldır kiracı olduğu harabeden de beter bir evden çıkarıldıktan sonra bir hafta boyunca ev aradı ama maalesef… 6 çocuğu bir de hanımıyla Yeşil parktaki ağaçlıklar arasına bir çadır kurup burada yaşamaya başladılar. Bu sabah bekçiler tarafından Yeşil parktan da çıkarılan Kara Mürsel, canına kıymaya karar verdi. Olayı örtbas edebilmek için polisler üst geçidi hemen ulaşıma kapatıp sağlıklı bilgiye ulaşılmasını engellemektedir. Fakat Zurna TV olarak olaya hemen el atıp en doğru haberi en kısa zamanda kamuoyuna duyurmuş olmanın gurur ve sevincini yaşarken….

Sayın seyirciler maalesef muhabirimizle irtibatımız kesildi, kendisine tekrar ulaşınca gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz. Şimdi reklam arası! “

-Nine, bu haberlerin hangisi doğru?

-Sen şimdi bu haberlerin yalan olduğunu mu söylüyorsun? !

-Nine, bir adam nasıl hem Rıza hem de Kara Mürsel olabiliyor? Haberin birinde işsizlikten diğerinde ise evsizlikten bahsediliyor.

-Kızım, televizyondaki insanlar yalan mı söylüyor yani? Kimi arkadaşını lakabıyla kimide ismiyle tanır… Gariban ilk önce işsiz sonra da evsiz kalmıştır… Daha ne dertleri vardır kim bilir, yoksa neden canına kıysın?

-Haklısın nine, akşam Darbuka TV’nin haberlerini de izleyenleyim. Garibanın diğer dertlerini de öğrenmiş oluruz. Adamcağızın karısının kalp kanseri, oğlunun felç, kız kardeşinin yıllar önce kayıp olduğunu, babasının Kore’ye gidip gelmediğini, dedesinin….

-Hayriyeee! Nasıl konuşuyorsun benimle! Elin garibanından ne istiyorsun, dertler adamın can tak dedirtmiş…Sen de alaya alıyorsun! Sen zaten üniversiteye başlayalı çok değiştin, insanlarla dalga geçmeyi mi öğretiyorlar size! Git çamaşırları topla!

Hayriye hiç bir şey demeden yan odaya geçti… Aslında ilk kez baştan savma, basit, süprüntü, moloz yani oldukça kalitesiz yapılan yayınlara sevindi. Davul ve Zurna TV muhabirleri, hayal ürünlerini anlatma yerine azıcık kafa yorsalar, biraz konuyu araştırsalardı belki de Zafer’in kendisi için intihara kalkıştığını cümle alem duyacaktı … Başı fena halde derde girecekti…

Abdullah Konuksever
Kayıt Tarihi : 9.7.2010 01:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdullah Konuksever