Gariban Şiiri - Mehmet Nuri Akay

başım öne eğik yürüyorum
bir sonbahar sabahı
bir sigara yakayım diyorum ya
aç mideyede gitmez nalet.

kaldırımlar ıslak
havada serinmi serin
adam gibi paltomuz bile yok
emektar ceket ısıtamaz olmuş.

ayağımda bir ıslaklık
delindimi ne ayakkabım?
öyle ya bir senedir tasır beni
erimiş nerdeyse köselesi.

yanık bir simit birde çay
güzelde demlemiş bizim kahveci isa
bu sabahta şükür doyduk
isa gönder ordan bir çay daha.

denizin kokusunu almadımmı
eksiklik olur bende
yürümeli uzakta olsa sahile
minübüse verecek para nerde?

kapalı bugünde hava
şapkasızda çıkmışım iyimi
iki odalı bi kulubede
arada bul şapka nerede?

iki dal cigaramız kalmıs
tütüncüye ugramak şart oldu
öksürük nöbeti tutururda sabahlari
içme dur durabilirsen öle bi meret.

zamanda geçmez ne yapmalı
kahveye gitmeli en iyisi
tavlada yenilmiştim bizim ziya'ya
bugün rövanşı kaptırmamali.

bakalım önce hele cebede
bizim üç kuruş maaştan kalmışsa
birkaç lira bozukluk
öglende bi döner ekmek almalı.

akşama düşünürüz artik birşeyler
her halimize şükür her daim
karıncanın rızkını veren rabbim
bu kulunuda elbet bilir.
layık kul olamasakta Allah kerim..