Gardaşluk Şiiri - Selahattin Yetgin

Gönlümde onlarca kıymık, sevdalı bir adam taşırım yürekte
Gür ormanlara değer ozan başım, âşık olurum seher yeline
Bulutlar döner başımda, sular serperim her şafakta yüzüme
Avuçlarımda saklarım sevgiyi, ‘Ah be gardaşluk, yaşamak niye çile!’

Silkinip de bir yol uyan, çiçekli ormanlara benzer insan gülüşün
Kıymık candan içredir, sevdayla sınanır ruh, yakışır ah yüreğe!
Bulutlar döne ki, mevsimler yürüsün, değişir renkler sevdikçe
Taşı çatlatan da sabırdır bilesin, sevgin çilem olsun be gardaşluk!

Köşe başlarını parsellemiş puştlar, dağlardan inmiş ah dalkavuklar !
Zincir yalıyor mesnetsizler, çürük darağacında cirit atmakta soytarılar
Noktayı taciz etmekte sıfatsız virgül, nicedir etler ayrılmış tırnaktan
Dostluk satılmış beş kuruşa, böyle yaşamak zoruma gidiyor gardaşluk

Puştun da devri biter, dağlar meskenimiz olur, açar yine kardelenler
‘Zor oyunu bozar’ demiş bizden öncekiler, çağları devirdi nice türküler
Nokta yerini bulur, virgül haddini bilir, soy ağacında tırnak oluruz yeniden
Gözlerindeki fırtınaları bastır artık, yaşamak dediğin candadır be gardaşluk!

Sırtımda hançer ağrısı, söyle gardaşluk nehirler kavuşur mu denizlere!
Dilimde çok eski bir uzun hava, türküm gazel olsa söylenir mi ki yüreklerde!
Sürülere kemik atıyor duygusuzlar, dişlerimin gıcırtısı sitemdir densizlere
Gel gidelim başka diyarlara, s ıkıldım bu gökyüzünün altında be gardaşluk.

Aynı hançerdir göğsümde debelenen, savrulur bu harman, alır götürür bir yel
Uhdeli yaşanmamışlıklar besler yüreği bilesin, benim de gözümde çoğalır yaşlar
Satılığa çıkarıldı nicedir onur, bu gözyaşı kazanına akıttıkça gözyaşlarımızı, aşk olur
Atamın yurdundan başka cennet yok bilesin, mesele insan kalabilmektir gardaşluk

Selahattin YETGİN