Galanima Şiiri - Filiz Kalkışım Çolak

Filiz Kalkışım Çolak
76

ŞİİR


137

TAKİPÇİ

Galanima

tan yeli mavi sürmesini çeker
Galanima'nın ak köpüklü
kirpik uçlarından…

keklik seker çayırlarda
dağların pembe kelebek tacı takmış
yeşil saçlarından

akşam çökünce sırt üstü tepelerin
dallarda üskût kozalaklarına
çekilir buğu tutan penceresinin önüne Melahat

dışarıda yağmur çamur
mavi badanalı duvarda mırıldanan bir radyo
ocakta dem tutmuş ıhlamurun
düşlerine dolan kokusu
dama vuran yağmurun sesinde
gönlünün sızısı
durmaksızın ilmik atar dalıp gittiği
sevdasının zulasına

ah Salih ustanın bileziğe sığmayan
göz süzüşleri …

sabahın çiyli hayallerine
sevdanın inceliği ter atana dek
nasıl da büyür parmak uçlarında gün

sedirde uykuya çoktan dalan
yaşlı annesinin astım krizlerine nafaka
seher vakti çökünceye dek delinen hayal kurguları

dalar öylece gaz lambasının üfüren zifirinden geceye
çözülür gecenin ıslak sabahlarına saçlarının örgüsü
işler sevdasını çifte cımbız ucuyla
şafağı karanlığın istiridyesinden sökerek

uyanır ladin kokulu rüyaların koynundan
gün ağarmaya yüz tutunca
yeşiline duman kaçmış dallardan

giyer mor güllü fistanını
sıkıştırıp kuşağına umutlarını
dolar başına gümüş pullu yaşmağını

Kemer altı çıkışından bakırcılar çarşısına doğru
giderken koşar adım
alır soluğu Bedestan’ın tarih kokan duvarlarında

Galanima yokuşlarından aşkın koyuna
berrak süt tomurcukları emziren
denizin sinesinden

uçuşur göğüs kafesini yırtan kuşlar
yosun bağlamış yüreğinin yazısına
salınır umutları yokuş dibinden
denizin kıyılarına vuran gelgitlerine

dağılır aşkın mürekkebi zümrüt bakışlı Karadeniz’in
mavi duvak takan uçsuz semalarına

yırtılır ucu kara lastiklerinin
Kemeraltı çıkışlarında

tam atölyenin önünde şakır fırfırının fistosunda
isli sırtların suskun türküleri

süzgecinde çapkın ponponlar
oynar kemençe tellerinde balıklar

Salih Ustanın elinde beklerken
dövgüsünü bilezik

sığmaz sevdalı eteklerine yüreği
kızıl yaran mavi bakışlarıyla
kesişir gözleri

saçlarına uçup takılır
günbatımı haylazının gelin teli
payelenen düşlerine serçeler yavrular
birleşen dudakların

kaçamak bakışların kıskacından habersiz
ayak üstü kurduğu hayallerde
akar kıyılarda gelin çiçeği bitmiş
sırılsıklam teni maviliklerin

sırt üstü düzlüklerin sayıklayan yankılarından
kız horonu nağmeleri püskülü sarkar

soyunur yüreği denizin eşiğinde harelenen
sevdanın üryan sabahlarına

mavi kıyıların kıvrılan kirpiklerinden
aşkın saçakları takılır
gaybana kemençenin efkarlanan tellerine

birleşen yüreklerin cilveli yamaçlarında
zifin çiçekleri açar

poyrazda savrulur deli mavisi hırçın dalgaların
ladinler kozalağa durur
Karadeniz’e uzanan hızmalı burnunda Trabzon’un
Galaniman’ın küpesine takılan akasyaların cemresinden
çiseli dudağına gülün utangaç öpüşler iner

sözü alır harman sonrasına
uzanıp elini öper yaşlı anasının

kuzey yıldızını avuçlarına alan edalı koynundan
ayağı kayar karanlık gölgelerin
sürülür aşkın coğrafyasından
filiz kıran elleri karayelin
titrer alacasında gaz lambasının sevinci

geceyi sökerek kabuğundan
basar bağrına sabahın ıslak dudaklarına
sükut döken yakamozları

bir gece daha dinlenirken
dağların safir rüyalar saçan
vadi boyu yıldız yağmurlarından

salar göğüs ucunu
Tırmalayan ak güvercinlerini
Boztepe’nin ağaran kaşlarına

parmak uçlarından fışkırıncaya dek aşkın deryası
elinde cımbız
durmaksızın dokur sevdanın yüzgörümlüğünü

Trabzon hasırının ak teni saran vuslatında
transparan dokunuşları közlerken güneş

sevda yanığı yanaklarında
gelincikler açar aşkın

şafak sancılarının telkari dokuyan parmaklarına
bir kız damlar gecenin kucağından…

''Usare sayı 25''

Filiz Kalkışım Çolak
Kayıt Tarihi : 24.4.2016 00:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Not: Galanima köyümün Rumca ismidir. Cumhuriyet'ten sonra Osmanbaba ismini almış olsa da hala Galanima olarak ta bilinir. Hasır: Diğer adıyla Trabzon seti; altın ve gümüş tellerden örülen (Telkari sanatı) bilezik gerdanlık yüzük ve küpeden oluşan bir settir. Kelebek Tacı: Trabzon’da yetişen taç görünümlü pembe bir çiçektir. Gelin Püskülü: Yaylalarda yetişen dip kısmından beyaz püskülleri sarkan beyaz bir çiçektir. Kozalak: Çam ağaçlarının kabuklu meyvesidir. Zifin Çiçeği:Yaylalarda açan çok hoş kokulu bir çiçektir. Gaybana:hain, kötü anlamında kullanılan yöresel bir sözcüktür.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Içer
    Osman Içer

    Kaleminize, yüreğinize sağlık. Her zamanki gibi yine muhteşem olmuş kıymetli üstadım.

    Cevap Yaz
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    Sevgimle saygımla sevgili dost...

    Cevap Yaz
  • Bahar Ada
    Bahar Ada

    sedirde uykuya çoktan dalan
    yaşlı annesinin astım krizlerine nafaka
    seher vakti çökünceye dek delinen hayal kurguları"
    dağılır aşkın mürekkebi zümrüt bakışlı Karadeniz’in
    mavi duvak takan uçsuz semalarına"
    salar göğüs ucunu
    Tırmalayan ak güvercinlerini
    Boztepe’nin ağaran kaşlarına

    Benzetmelerine sevgiler...yüzüm güldü

    Cevap Yaz
  • Mehmet Kemal
    Mehmet Kemal

    Kaleminize ve yüreğinize sağlık… tebrik ederim severek okudum

    Cevap Yaz
  • Erkan Demir
    Erkan Demir

    Şiir tadında ve zenginliğinde , yaşamın peçesine bilgelikle asılmış sair, okuduğum sairlerden ilk beğendiğimsiniz, yüreğiniz şiirle dolsun.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (76)

Filiz Kalkışım Çolak