Madem başın dertte yoksullukla,
Öyleyse hiçbir şey anlamadın hayatta.
Biraz varlığın olsa, değerlendirmek istiyor derdim,
Onların felsefesi öyle, param var her haltı yerim.
Umurlarında değil, parayı tanrı sanar,
Zaten ahirete inanmazlar.
Her şeyleri bu dünya mal, mülk gitmez öbür tarafa,
Kendisi gitmeden önce, bitirmek ister mutlaka.
Ya sen? Hangi mal, hangi mülk gözünün bürüdü?
Varmış içinde Allah inancı öyle diyorsun,
Öyleyse ne zıkkım yemeye halt ediyorsun.
Desem yoksulluk, para ile yapıyorsun bu işi,
Milyonda bir haklı bulur seni kişi.
Her gece bir adam kimi sözlün, kimi nişanlın,
İçine ettin yoksulun temiz dünyasının.
Uyan artık gafletten düşün maceralarını,
Yetmez mi başına yıkmaya köhne hayatını?
Verecek şeyi olsa karısına verir, evde bekleyen
Sana ne verecekler ki, ey habersiz iffetten.
Gece yarısı gelmek eve marifet olsaydı,
Herkes sokakta karşılardı her gece sabahı.
Bu ne biçim ulviyet? Bu ne biçim cinsiyet?
Otel odaları bile doydu, sen doymadın hayret.
Sen şimdi yaşantını bir nevi kültür sanıp,
Tepeden bakmaktasın herkese garip garip.
Hani ilim? Hani irfan? Ana dilini bile konuşamıyorsun,
Ey pespaye yaratık, cinsiyetten başka ne biliyorsun?
Sokakta kalıp, yatacak yer ararsın her gece yarısı,
Kim kanat gerer sana? Ey yuva yıkan eşek arısı.
Beni de onlar gibi sanıp, kendine yar mı tutmak istedin?
Ben asalet ararım kadında sen bir kahpesin.
İnsanlar için yaşanması gereken iki dünya varken,
Bütün haklarını kaybetmişsin sen, daha şimdiden.
Birini yaşarken zengin, öbürünü yakıyor ama
Hiç olmazsa bir şeyler görür, dönüp baktığında.
Madem yoksuldun dönüp bakacak şeyin olmadı,
Gelmedi mi aklına ey gafil, kurtarmak öbür dünyayı.
25.12.1986/İstanbul
Necdet Cemal OcakKayıt Tarihi : 17.10.2008 01:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!