Ansızın bitiyor misafirlik hiç ummadığın anda
Yapmak istediğin hayallerin tam ortasında
Durma sarıl sevdiklerine sebepsizce
Evlat kokusuyla doldur ciğerlerini
Öp anne babanın o pamuktan ellerini
Koca Şeyh turan minarende ki top mermisi bile yıkamamıştı seni
Çok mu yoruldun neden yere bıraktın kendini
Sarayaltı, kuyucak ya size ne demeli
Arnavut kaldırımların nerde, nerde çocukluğum
Canım sıkıldığında dolaşıp, kendi mi avuttuğum
Neden bu şehir şiirin başkenti?
Nasıl olurda manalıdır mürekkebi?
Mürekkep dediğin, bir tüp boya
Nasıl dizdiler kelimeleri oya oya?
Kalem dediğin eldedir, yazılmaz şiir el ile
Bir his var içimde tanımlayamadığım
İçimde benimle ama hatırlayamadığım
Düşünüp taşınıp tam anlayamadığım
Bir şeyler eksik tamamlayamadığım
Acaba yıkılmak mı zor terkedilmek mi
Sahip çıkmak için yanında olmak gerekmez mi
Hiç bir yere gidemem bırakıpda ben seni
Üstündekiler kadar altındakilerde kıymetli
Her sabah bir kargaşa bir telaş
Sanırsın mahşer ne oluyor arkadaş
Dört teker üstünde sıra sıra baş baş
Kaptan inecek var durakta sağa yanaş
Nasılda kalabalık cıvıl cıvıldı yolların unuttun mu
Bahtiyarda ki o güzelim tarih artık yok mu
Trabzon caddesinden geçerken miss gibi kahve kokusu
Arkadaşlarla yine turlayabilsek keşke, yol boyu
Derildi gönlüm dağıldı bağım
Düştü ateş kavruldu bağrım
Öteler ötesinden son çağrım
Kanar yaram sızlar ağrım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!