Garip memleketim benim, biz mi senden gittik
Yoksa, sen bizden gittinde biz benliğimizi mi kaybettik
Zaten hep buruk hep mahsundun içten içe
Sanki bir yabancı gibiyim öz memleketime
Herkesin vardır ya bir parmak izi
Öyle yaşarız hayatı, dizi dizi
Sabırsızlanır, ertesi güne kimi
Kimi gece sever, istemez hiç güneşi
Bazısı şifa arar, elinde reçetesi
Biliyorum pek vefasızım
Bu aralar eksildi adın dilimde
Ne kadar ansam, özlesemde
Yetmez sevgimi ifade etmeye
Hakkı arar hakkını
Hakkın için halkını
Olsan halkın hakanı
Kırma Hak'ın tahtını
Tuhaf bir hâl aldı dünya, garip
Amaçsızca gidiyoruz meçhule
Kaşlar hep çatık, kalpler kırık
Kime dokunsan, dolmuş birilerine
Derdi sıkıntıyı bırak bir kenara
Oysa herşeyimiz tammış yokmuş hiç noksan
Yatınca yatağına sıcaksa evin hemde toksan
Varsa hanende huzurun, yerindeyse sağlığın
Ve yanındaysa varlığından mutlu oldukların
Kıymetini bil en zenginisin dünyanın
Siz hiç, bir taş ile konuştunuz mu
Hani üzerinde isim ve tarihler yazan
Hiç bayram ziyareti için trafiğe girdiniz mi
Kavuşamayacağınızı bile bile hemde
Şeker yerine inci ikram ettiniz mi bir kaç damla
Onsuz yerken aklınıza gelip boğazınıza düğümlendi mi yediğiniz bayram tatlısı
Dünya dediğin kum saati süre çoktan başlamış
Kimi zaman yavaşmış kimi zaman hızlanmış
İnsanoğlu durmadan yaradanını ararmış
Yaradan yar olmuş küçücük kalbe dolmuş
Ne mutlu yare varanın, bitmeden kumu
Şair dediğin bir garip ustadır
Yaptığı üç beş kırık aynadır
Aynaya döker yaparken özünü
Bakan görür özündeki hüzünü
Kastetti yaban eller sancak-ı mukaddese
Kor oldu yürekler bu ne elim bir hadise
O mukaddes ki üstünde atamın al kanı
Koyma yerde ha gayret arşa kaldır mirası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!