Funda Kocaevli Şiirleri - Şair Funda Ko ...

Funda Kocaevli

Aşk dedin
Bana dün gece,
Baktım
Sokaklarda aradım aşkı.
Yok dedi
Sorduğum her taş her yaprak.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Öbek öbek çöktü içime sensizlik. Yüreğim sensizliğin nöbetlerinde sanrılı saatler yaşarken, sen kendi halinde, belki de beni özlerken geçiriyordun zamanı.

Bitmiştik, ben istemiştim hepsini ve her şeyi. Yıkılmaya yüz tutuyordu hayatımda her şey. Kuru bir yalan dolanıyordu dillerde benim nazarımda. Bakıyordum yüzüne, aşkı görüyordum. Ardına baktığımda, karanlık bir bulut dolanıyordu. Yağmuru, yine gözlerime inecek diye kaçtım.
Ağlamaya takatim yoktu…

Özlüyordum, özlüyorum sevgili. Ellerimde hayali bir dokunuş var sana dair. Hep aynı koku, hep aynı anılar, senin tebessümüne dair.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Çoğu zaman susarız, sevgiliye söylenmesi gereken her şeyi saklarız cebimizde. Çünkü kıskanmışızdır. Öyle kavurur ki içimizi kıskançlık, öyle merak ederiz ki bilmediğimiz şeyin ne olduğunu. Hâlbuki ortada ne fol vardır, ne de yumurta…

Bize öğretilen” sevenin kıskandığıdır”. Tamam, güzel! Kıskanalım, hatta bizi de kıskansınlar. Yalnız boğmayalım, nefes alacak bir pencere bırakalım. Kıskandık diye, tutup sevgiliyi oyuncak yapmayalım. Kapatmayalım karanlık bir kutunun içine. Bırakalım, güneşi bizimle görsün. Hatta tutup elinden, çekiştirerek çıkaralım çatıya gün doğumlarını karşılamak için…

Hatıra defterimize karaladığımız pek çok ihanet vardır satır aralarında. Bize göre, boşuna değildir kıskanmak. Güvenmek için yanıp tutuşan aklımıza, kapı aralığından verdiğimiz nasihatleri saklarız herkesten. Saklarız evet. “Güven” deyip atıp tutmak âdetimizdir halk arasında.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Çıkar dünyası bu dünya, alacak verecek hesaplarının içinde yoğrulup kalmışız aslında. Gelip geçici hevesler ve gıpta ettiğimiz sahtelikler. Yalandan sevmelerle kandırdığımız yürekler, ihanet ettiğimiz aşk, erkek ve kadın fark etmeden, kendimizi sattığımız pazarlar. Hayatın standı kurulmuş sokaklarda ve her yaştan insanlar satılmakta, yalan etiketlerle. Kimin fiyatı kimden yukarıda olacak? Kim daha çok rant sağlayacak? Kim kimi kazıklayacak? Kim kimi aldatacak? Kim kimin arkadaşına sarkacak? Bitmez ki bu rezalet örnekleri. Bir de karşına geçer bu tipler, yalan bir utanç ve ar damarı takınarak alınlarının ortasına insanım diye geçinirler. Ne demek geçer içimden bilir misiniz? Yuh be! Senin adamlığına…



Amiyane kelimeleri sarf etmeyi pek sevmem aslında ama, zaman zaman sadece bu dilden konuşmak gerekiyor hayat sahnesinde. Bazı oyunların sadece sokakta oynanabildiğini öğrendik hepimiz. Benim kadar, sizler de bilirsiniz reel ve sanal dünyayı. Sanaldan reele geçen insanlar vardır, reelden de sanala tabi ki. Güvenmek ister insan, dost bilmek, arkadaş edinmek belki de hayata yoldaş. Şans der geçeriz bazen, şanssızlığımıza ama. Aslında dostlar, ben bu işler de iyi şans da görmedim ya bu güne kadar, neyse. Bir elin parmağını geçmez iyi olanların sayısı. Gelelim meselenin özüne, indikçe inelim derine ki; herkese ibret olsun. Kulaklara küpe olsun.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Denizi görmek için gözlerin
Mavi olması mı gerek sanki?
Ben bakınca dalgalanırım gözlerinde


Deniz olmak için

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Beni hissedemiyor musun?
Yazık.
Oysa ben senin içindeyim.
Beni duyamıyor musun hiç?
Yazık.
Oysa ben senin ensendeyim.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Vurdun!
Yaraladın tam öbeğinden yüreğimi.
Evet, kanattın içerimi…

Buydu yıllardır içinde sakladığın hesap. Acımasızca acıtmaktı içimi, tek gayen.
Yaptın, yıktın, yaktın hatta…

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Sabahları karşıladık bu balkonda, dışarıda köpek havlamaları. Güneş başını uzatmış karşı tepenin üzerinden. “Şehirde tepeler görünür mü? ” demeyin, ben görüyorum. Bu hengamenin arasında belki bunları hayal ederek avunuyorum ve nefes alıyorum. Her daralan yürek gibi benim de hayallerim var. Şirkete gitmeden nefes aldığım bir balkonum, gece beni ziyaret eden rüyalarım ve kabuslarım. Mutfakta bir şeyler yaparken dilime doladığım şarkılarım. Bazen kapım açık kalır ve komşum dinlermiş benim şarkı söyleyişlerimi. Anlatır, güleriz. Yalnızlıktan hiç sıkılmayışımı sorgularım bazen, bazen de bir dost eli tutarım. Ansızın çıkar gideriz buralardan. Kah yeşil bir orman, kah mavilerin dalgalarla sahili dolaştığı bir kumsal. Her yer benim, belki de herkesin. Nerede olmak ve nerede nefes almak istediğimize bakıyor, mekanları sahiplenmek.


Kuru bir ağaç dalı düşmüş caddenin kenarına. Şehrin sokaklarında ağaca hasret yaşarken, her gün yaşayan bir dalın daha, intiharına daha şahit oluyorum. Ve her defasında yüreğim ilk sefermiş gibi acıyor. Yaşamıyor artık diye gözlerimden yaşları bırakıyorum. Hüznümü azad ediyorum yüreğimden. Yas tuttuğumu kimse görmüyor. Masamdaki çiçeklere su vermemişler yine bu sabah. Yine boyunları bükük, yine kimsesizler. Okşuyorum boyunlarını usul usul, bardaktaki suyumu paylaşıyorum onlarla, havamı paylaştığım gibi. Bazen dertleştiğim, bazen ağladığım, bazen de sevinçlerimle yapraklarına öpücükler kondurduğum çiçeklerim. Yüreğimin masallarındaki, yedi rengim.


Devamını Oku
Funda Kocaevli

Kağıttan bir sandal yaptım kendime
Bu sabah açıldım denize
Deniz de mavi, ben de
Sen seyret uzaktan öylece


Devamını Oku
Funda Kocaevli

Susuyorsun
Bir ayrılık
Bin özlem yüklüymüş
Yitmelerin karası
Hasretin kırmızı
Bir özlem

Devamını Oku