Bir kutunun içinde bekler eski fotoğraflar,
Tozlu sararmış köşelerinde,
Anılar ağır ağır uyur.
Ama içlerinde yaşayan, bir zaman var;
Geri gelmeyen ama unutulmayan.
Her biri bir zaman tüneline açılan kapı gibi.
Gülüşler donmuş,
Ama gözlerdeki ışık hâlâ parlar.
Elim uzak bir anıya dokunur,
Ve ben o anın içinde kaybolurken,
Kendi geçmişime dokunuyorum,
Kaybolmuş bir gülüşün içinde.
Sanki zaman geri dönmüştür bir an için.
Bir çift var eski bir bankta,
Eller kenetlenmiş,gülen gözlerle poz vermişler.
Ama hayat onları ayırmış çoktan,
Şimdi sadece fotoğrafın derinliğinde yaşıyorlar.
''Hatırla bizi...'' dercesine fısıldıyorlar,
Ve ben hatırlıyorum... acısıyla, tatlısıyla.
Bir evin önünde ışık sızıyor pencereden,
Ama o ev artık yok,yıkılmış, terk edilmiş...
Sadece fotoğrafta var,sıcaklığı ve sessiz hayatıyla.
Dokunmak istiyorum, ama yapamam,
sadece bakabilirim, geçmişin sessizliğine.
Her fotoğraf bir mektup,
Her kare bir kalbin yankısı.
Ve ben onları karıştırırken ,
Geçmişin elleri beni tutuyor,
Beni hatırlatıyor kendime,
Gözlerimde bir damla yaş,
Fotoğrafın sessiz çığlığına karışıyor.
Ve anlıyorum: geçmiş sadece hatıralarda değil,
Her karede, her solukta,
Her kaybolan gülüşte...
Fotoğraflar konuşuyor.
Ve ben onları dinliyorum.
Zaman geri gelmiyor,
Kayıplar, ebedi bir gölge gibi,
Fotoğrafların içinde yaşıyor.
Her kare bir mezar taşı gibi,
Her gülüş bir anı, her bakış bir kayıp.
Ve ben, geçmişin sessiz tanığı olarak,
Onları hatırlıyorum.
Emine Sipahi
Kayıt Tarihi : 18.11.2025 23:17:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!