uykusuz kaç geceyi heba etti zaman
ruhumun başıboş gezdiği mekanlarda
duyguların rengini yitirdiği zamanlarda
koşarak arşınlıyorum
kederleri
sevginin tutkunun tükendiği som gecelerde
sağanak sağanak yağan yağmurlarda
solgun ve yılgın anılarda
kayıp giden bir yıldızsın
çaresizliğin kör ucundan
arıyorum seni
güneşsin batık gemilerde köpüklü dalgalarda
ağlasam bağırsam çağırsam duyar mısın
uçarı bir gam geziniyor ellerimi yüzümü
gülüşün duyuluyor eski rüzgârların
çam kokulu dudağından
parçalanan bir kalple
geziniyorum
mecnun de meczup leyla de
ne dersen de
fırtınanın ucunda
kıyametin başlangıcında
çapraşık çizgilerin ucundayım
zihnimle kalbim barışık değil hava tozlu
bedenim parçalı bulutlu neresine dokunsam
elimde kalıyor hüsran kederler
gözlerin dipsiz kuyu gökte erişilmez firuze
kuytu koylarda derinliği yutan gizemli bir ışıltı
ateşleri körükleyen sıcak bir nefes
alaz alaz canımı yakan
özlemi tutuşturan
isyan
her gün azap her gün kayıp
özlemin şakaklarımdan sarkan kanlı pürçek
püryan oldu sana vurgun yürek
ödülümse gözyaşı ve çile
kendimden çok uzaktayım sanki
ismim cismimle bir yakınlığım kalmadı
aklımın matematiği çürüdü soluksuzum
kaldım araflarda zaman insafsız zaman kayıtsız
silmiş beni alelacele takvimlerden
yuvasını kaybetmiş bir serçeyim
uçuyorum sahipsiz
geri dönümsüz
boşluklarda
yitirdim ruhumu yitirdim seni
acılarla kuşatılmış bir göğün çivit mavisinde
tutsak bir bulutun kederine sarılıp
akan gözyaşıyım
hangi vaha da
ıslanır ayakların
söyle
kayıplarda ziyanlardayım
varlıkla yokluk aralarında
nasıl anlatayım gönül yılkılarını
nasıl katlanayım ayrılığın yalnızlığın
dik uçurumlarına
hiç acımadan
hiç gözümü kırpmadan
söyle hangi pusatla vurayım kendimi
..........
2901202508:50
Kayıt Tarihi : 1.4.2025 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!