Bu yalancı bahar gibiydi senin aşkın,
Yedi şubatta yüzüme vuran güneş gibiydi,
Biteceğini bile bile inandım sana,
Her ne olursa olsun yaşamak istedim seni,
Kendi düşen ağlamaz derler ya hani,
İşte öyleydi duygularım,
İnsan belli bir yaşa, belli bir olgunluğa gelinceye kadar hep önemsendiğini, saygı duyulduğunu, dünyanın onun üstünde döndüğünü düşünür. Ben'lik duygusu hep var olmuştur. Kendisini yaşamın merkezine koyar. Hırsları vardır. İnsanların onu sevdiğini sanır. Oysa ki insan, Thomas Hobbes'in de dediği gibi "Homo, homini lupus est" yani insan, insanın kurdudur. Sizi kimse sevmiyor, herkes kendi menfaatini düşünüyor. Merhamet denilen dürtü bile kendinden olana bakma, ilgilenme bile bir çıkar uğruna. Ego tatmini ve suçluluk duygusundan arınmadan başka bir şey değil. İnsan zamanla anlıyor aslında tek bir birey olduğunu. Menfaat işin içine girince görüyor gerçekleri. Ve sonra itiraf zamanı geliyor kendinden bile gizlediği gerçekleri..
Güçlü olmak ve mücadele etmek zorunda kalıyor hayatla başa çıkabilmek için. Aslında insanın insana hissettiğini zannettiği sevgi de yok, aşk da..
Bir düşünün kendinizden pay biçin.. Bunu şöyle düşünün;
Annenizi yada sevgilinizi seversiniz onun güzel saçlarını da, ama o saç başında ona tutuluyken seversiniz. Aynı saç yemeğin içine düşse mideniz bulanır, tiksinirsiniz. Ee hani o saç telini seviyordunuz?
Ben yazarken iğrendim, muhtemelen siz de okurken iğrendiniz. Hepsi konuya dikkat çekmek içindi. Algılatabilmek içindi anlatımımı.
Hayatını idame ettirirken izlediği yol yani kaderi, insanın kendi çabasına bağlıdır.
Gecenin ortasında bir cümle düştü içime,
kelimeler uyurken bir anlam uyanıyordu.
Adını bilmediğim bir çağrı,
bir kalbin kendi yankısına seslenişi gibiydi.
I)
Bir umut yürüdüm güne doğru
Gün bakışlarını düşünerek,
Anladım ki ıssız sokağın içinde kalan kuytu köşeye saklanmış kör kuyudaymışım meğer.
Hiç bir ses, hiç bir ışık yok zifiri gözlerinden başka aklımda kalan.
Yalnızlığın dibine vurdum
Yokluğunda yine üşüyor yüreğim
Sensizlikle yine sızlıyor kalbim
Göremeyince, dokunamayınca koklayamayınca
Yine hüzün çöküyor
Göğsüm sıkışıyor
Özlemin yakıyor her zerremi..
Sevdiği Adam – Kadının Gözünden
Bu gece…
sessizlik her zamankinden daha ağırdı.
Sanki karanlık bile, onun yokluğunun ağırlığını duyuyordu.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!