Doğduğum topraklar
Büyük özlemler ve hasret
Her tarafı tarih kokan
Dört mevsimi yeşil
Çam kokusu ve temiz
Havasını ta gurbetlerden
Yoruldum iki yüzlü insanlardan
Paraya tapanlardan
Yarınını düşünmeyenlerden
Günü kurtaranlardan yoruldum.
Yoruldum kirli siyasetten
Takvimden bir yaprak düştü
Rüzgar aldı götürdü
Mazinin tozlu raflarına
Ardında hüzün bırakarak
Zamansız mevsimler
Bir kardelen çiçeğidir,
Boynu bükük,üzgün...
Hasrettir beyaz kara,
Özlemiştir maşukunu.
Beyaz yorganı olmadan
Yeşilden maviye yolculuk
Küçük bir koy
Akşamın geç saatleri
Dalgalar kıyıyı yalpalıyor
Her gelen dalga bir dert getiriyor
Huzur,dinginlik,mutluluk
Bunların hepsi sende gizli...
Aman yarabbi!
Dünya dertleri nerede kaldı?
Sevdalım,büyük aşkımsın sen.
Sana gelince ömrüm uzuyor sanki.
Bugün pazar
Evdeyim,telefonum kapalı
Huzur arıyorum
Yorgun ruhum için
Bugün pazar
Cennet vatanımın parçası
Atamın yadigarı
Altından azgın sular
Üstünden huzur akıyor.
Kıvrım kıvrım Murat nehri
İnsan sevgisi bugünlerde
En az bulunanı
Herkes sevmiş
Yalanı dolanı
Yarınlar muamma
Sen gittin bu şehirden,
Ardından hüzün bırakarak.
Gözyaşı sel oldu aktı,
Hatıralar bizde kaldı.
Sen gittin bu evden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!