Bir rüzgar koptu içimden,
çığlıklar arasında sessiz bir fısıltı.
Henüz başlamamış bir masalın,
ilk cümlesiydin belki de…
Ama bahar gibi geldin,
çiçekler toprakta çatlayarak açtı,
İlkbaharın nefesini aldım seni düşündüm,
tomurcuklar gibi sakladım içimde sevgini.
Bir rüzgar dokundu yavaşça saçlarıma,
gözlerinde kaybolan güneşi gördüm.
Toprağın derinliklerinden yükseldim seninle,
Hayat kısa, arkadaşım,
gülümsediğinde rüzgar bile seni takip eder.
Her anın kıymetini bil,
çünkü zaman nehrini akıtırken,
senin gözlerinde bir dünya kaybolur.
Ben bir sevdaya düştüm,
Düştüm de… kalkamadım be kardeşim.
Yollar küser mi adama?
Ben yürüdükçe — taşlar ağladı ardımdan.
Bir yudum umutla çıktım sokaklara,
Ceplerimde kırık dualar…
Sahilde otururum,
Kalbim bir âlem.
Rüzgâr eser hafif,
Kokun gelir hemdem.
Zamân durur hâlâ,
Sana akar bu dem.
Sen mi?
Nereye baksam, neyi duysam,
Her şeyde bir iz, bir yankı senin sesinden,
Bir şehir gibi, uzak ve dokunulmaz.
Söylesene,
Nasıl yaşanır böyle hasretin ortasında,
Bir ağaç gibi hayat, kökleri derinlerde,
Zamanla büyür, savrulurken rüzgârda ve yerde.
Her dalında bir umut, her yaprağında bir hayal,
Köklerinden yükselir, dalları göğe uzanır, ne de olsa her şey bir sebeple.
Zorlu kışlarda susar, yaprakları dökülür,
Fakat her bahar, yeniden yeşerir, çiçekleri büyür.
Yollar düğüm düğüm, rüzgâr yaban,
Her taş, her iz bana kaderden kalan.
Elimde bir düş, dilimde dua,
Yürüdüm Yunus gibi yollara her an.
"Varmak nereye, dönmek nereden?"
Sormadan attım adımları yeniden.
Bir yol ki sonsuz, gölgeler serin,
Adımları sabırla yoğrulmuş derin.
Gökler şahittir her duaya,
Toprak fısıldar secdelerde adına.
Bu yol ki Allah’ın nuruyla aydınlanır,
Huzur bulunur, her kalp ondan alınır.
Ne savaşlar gördüm, ne yenilgiler tattım,
Hayat, bana en sert tokadını attı her defasında.
Dizlerim kanadı düşüp kalkmaktan,
Ama hiç vazgeçmedim, hep yürüdüm yollarımda.
Bir rüzgâr esti, bazen savurdu beni,
Bazen bir dağ gibi dikildim karşısında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!