Günlerce aradım hiç usanmadan
Köşe bucak gezdim haberin var mı
Gölgemin taşlarda kaybolduğu an
Sokak sokak gezdim haberin var mı
Islak taşlarında kaldırımların
Seslenebilirsem sana odamdan
Bir dua et bari hatırım yok mu
Çekip gider isem bana arkamdan
Bir dua et bari hatırım yok mu
Kırgın olsak bile belli etmeden
Boynun bükülmesin ey nazlı çiçek
Kırılırsın diye korkum elimden
Sana baharlarım hiç bitmeyecek
Bırakırsın diye korkum dilimden
Gülüşünle güler dağlar ovalar
Ağlamak yakışmaz sil gözyaşını
Bulutlar ağlasın senin yerine
Hüznünde göğsüme koysan başını
Zannetsem karışmış terim terine
Hıçkırma yıkılır gönül duvarım
Çok sıkıntılar çekti çok incindi bu yürek
Seni gördüğüm zaman hafiflerdi her sızı
Mutlu ederdi belki bir parça kuru ekmek
Gözüm görmez olurdu ne fazlayı ne azı
İçlenirdim kendime ayrıldığımda senden
Sen, bu dağları bilir misin?
İlkbahar nasıl gelir,
Kış nasıl geçer?
Nasıl dökülür yapraklar,
Bir sonbaharda?
Ve... Yaz nasıl kavurur?
Ürkek gönüllerde kış hazırlığı
Kırlangıç mevsimi ah şu sonbahar
Göçtü son sürü de bir kendi kaldı
Şiddetli rüzgarda sığınak arar
Sessizce köşede sinmiş durmakta
Karşılık istesem uzak durursun
Sana göre aşkım yerde sürünür
Basit bir aşk sanıp yanılıyorsun
Dağlar da uzaktan küçük görünür
Ayaklar altında ezmeye kalkma
Bir kelebek ömrüne bağlamışım sevgiyi
Aklımda güzelliği o gün gibi duruyor
Ruhumu okşuyordu ince bir kanat sesi
Her çırpınış kalbimde derinlere vuruyor
Yüce bir usta çizmiş kanadındaki hattı
Bana diyorlar ki;
Hayat sadece sen ve benden
İbaret değil.
Evet haklılar da,
Çünkü ben;
İçimdeki beni öldürdüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!