Münacatım sanadır
Meylim senden yanadır
Dileklerim dağ gibi
Kulluğumda bir hiçim
En önde ben koşarım
Ben kapında Mecnun, bir garip yetim
Kurumuş damarım, çekilmiş etim
Çöl suya hasret ya, öyle hasretim
Sana susarken tuz verdiler bana
Bülbülüm dalına, kovma konarken
Tanımazsan düşmanı
Tuzağına düşersin
Onla mücadelenin
Uzağına düşersin
Mücadele olmadan
Aciz gönlüm gururlanma
Ölüm senden daha çetin
Kendini kudretli sanma
Ölüm senden daha çetin
Dünya için bin bir hizmet
Yansın gayrı mazlumun gözündeki fer
Bir adımla başlar mutlak her zafer
Kıyamete dek sürsün bu kutlu sefer
Rotamız iyilik, yükümüz insanlık
Ümmetin izzetini kaldırmak için
Efendim….
Tut elimden
Bırakma ellerimi
Efendim….
Yüreğimden
Çıkar şu benliğimi
Yürek Coşkun dingin kalmaz kararda
Sensiz geçen ömür her gün zararda
Her an deli gönül dostu arar da
Yalan sevdalarda yorulur gider
Senin aşığının sevdası bitmez
Yüreğimdesin, yüreğimdesin
Yar yaralı yüreğimdesin
Sana olan hasretimi
Ben susayım yüreğim desin
Susuyorum, susuyorum
İlân-ı aşktır bu yâr-ı güzidem
Sergerdân olmuşum zâtına her dem
Tarumâr etsende târ-ı zülfümü
Ah etmem sendense derdimin tümü
Nizamâtın hastır pâk-i zâtına
Bilen vâkıf olur sırrı bâtına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!