Ve kalplerimizde isimlerimiz yazılı kaldı
Bir savaş yorgunluğu üzerimizde
Hangimiz mağlup, hangimiz galip?
Gözlerimiz,
Açılıp kapanan birer pencere..
O camların ardında birbirimizi arasak ne çıkar..
Uzak diyarlardayım
Yetişir mi sesim?
Adını anımsasam
Çınlar mı kulağın?
Seviyorum dersem seni
Söyle bana
Kızıl,
Tan yeri ağarmasıydı ilk bakışta
Sonra;
Gün batımında göründü kızıllık
Dolunaya verdi rengini
Yakamozuyla kızıl aşka davet etti,
Düne dair ne varsa,
Senden yana…
Hepsi yerli yerinde
Hiçbir şey almadım içinden..
Bana ait bir şeyde yoktu ki zaten..
Bir bilinmeyene başladı yolculuk,
Haydarpaşa treninin son vagonunda…
Her bir istasyonda koşuşan insanlar,
Her insanda ayrı bir telaş var.
Kimi yolculuğun başına,
Heyyyyyyyy dostlar!
Şair olmalıymışım ben.
Duygularımı iki satırda olsa,
Kağıda aktarınca,
Anlamı olsun olmasın
Ne fark eder ki,
Ben hep kuşları kıskanmışımdır
Kanatlarında umut,
Gagalarında sevinç çığlıkları
Yükseklerde dolaşıp durmalarını
Binlerce ağaç içerisinde
Konacak dal bulmalarını
Boş bir beyaz sayfa önümde,
Bakar durur yüzüme.
Kalem çaresiz bir halde,
Tutsak parmaklarıma.
Yüreğim bir volkan sanki,
Ha patladı ha patlayacak.
Hani gittin ya
Kuşlar uçmayı,
Çiçekler açmayı,
Yağmur yağmayı
Rüzgar esmeyi,
Mevsimler kısır döngüsünü,
Haydi artık hazırla bavulunu,
Bu gece gidiyoruz.
Neyin varsa bu uğursuz yerde..
Topla pılını pırtını,
Tam gece yarısı,
Bütün insanlar uyurken,
Haftanın şairini kutluyorum
başarın daim olsun
Türk şairler birliği grubu adına kutlarım
grubumuzda da duyuru var