Feke minibüsü,kıvrıla kıvrıla uzun ve dolanbaşlı bir yoldan gidiyordu.münibüsün içindekilerin bir kısmı sabah mahmurluğunu üzerlerinden henüz atamamışlar bir kısmı ise halâ uyku sersemliği içerisinde esnemeye devam ediyordu.
Minibüs şoförünün "paraları topluyoruz beyler "demesiyle yolcular kendilerine geldiler.Bu sırada şoför,seksenlerden kalma bir müziği açmış,yolcular mecburiyetten bu müziği dinliyor yada dinliyor gibi görünüyordu.
Minibüs,çoktan takavuta ayrılması gerektiğini her yokuşta belli ediyor,bağra çağra
Beni artık bırakın diyordu.Münibus şoförü' nün yaşı altmışlara dayanmış,emekliligin üzerinden en az on yıl geçmişti.Minibüs ve şoför birbirlerini gayet iyi tanıyor ve biliyordu.
Yolcular genelde memur tayfasındandı.Kimisi mecburiyetten bu şehire gidiş geliş yapıyor,kimisi ise en kısa süre'de bu şehirden nasıl gidebileceğini planlıyordu.
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem