İyi günler geçti de galiba sure doldu
Halden hale geçişin bu hızı nedir niye
Bu vahşet bu zaman da çok çabuk zuhur buldu
Akil hükmünü insan bir bir kaybetti diye
Bir cana kıymakta bu kadar kolay mi artık
Taş yığınlarının arasında
Sıkışıp umutsuzca kaldında
Koca ormanları görmedin mi?
Ilık esen masum rüzgarlarda
Bir adım ötedeydi oysa
Hayallerin büyük rengarenk
Toprak misali gözlerim
Bekliyordu
Olmamı istedıgın yerde
İstediğin gibi
Bekliyordu
Yagmurların ıslattıgı
Unut diyordu yağmur baktığım penceremden
Fakat sisle kaplı o şafak diyordu savaş
Damla damla yagmurla yağdığım penceremden
Àkıpta gidiyorduk sensiz biz yavaş yavaş..
Gözlerim mi pusluydu akan yaşlardan yoksa
Yeşil mi? beyaz mı yoksa siyah mı?
Ah benim çilekar şu dertli başım
Ne renge bürüdün yoksa bu ah mı?
Kaderin esiri benim bu bahtım
Bilemedim nedir bu halin dünya
Ne zordur acıyı zamana yaymak
Birde üzerine çıralar koyup
Alev alev yakmak
Yol almak,ağır adımlar atarak
Hüzünler yüreğinden taşarken
Konuşacak kim kalmış
Doğruyu hakikati edeble
Taş toprak ot dan başka
Hayvan bile anlıyorda
Düstügumüz halleri
Insanoglunun ustune
Uçup gitti mutluluk bir kuşun kanadında
Çok uzaklara gitti o koca gökyüzünde
Süzülerek yavaşça kalmadım hiç yadında
Tebessüm göremedim baktımda o yüzünde
Zehir gibi tad kaldı dilimde damağımda
Yağmurlar da yağıyor
şehidimin üstüne
Akıpta karışıyor
Kanı bir bir güllere
Unutmadım şehidim
Yıllardır uykusuzum
Kabuslar yaşıyorum
Her çiçek açtığında
Seninle acmıyorsa
Adını hüzün koyuyorum
Gün seninle doğmuyorsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!