Sen bilinmezler diyarı
Sen dünyanın dibi
Evrenin uçsuz noktası
Sen yağmur damlası
Çöl rüzgarı
Fırtınalarda kalan hayallerimin dinip beni attığı orman ortası
Yağmurun sesi miydi uyutmayan,
Şimşeklerdi geceyi aydınlatan
Ellerini açtığında
Yanından habersizce buhar olup gidendi ıslatan
Gerçek buydu
Aramana gerek yoktu dünyanın yıkanmasına sebep olan
Kolye ucundaydı tüm inanmışlıklarım
Geçmişimi çerçeveleyip duvara astım
Akıp giderken zaman avuçlarımla topladım
Sanrılar içinde bir sancıyım
Gözlerimin ucunda yitirdiklerim
Bir vardı bir de yok
Develer tellal olur
Biz ise şıngır mıngır sallanırdık
Yıldızlı gecelerde
Pirelerin berber olduğuna şahit olur
Dere tepe düz gider
Ellerimi doladım boynuma
Gitmek için hazır mıyız diye baktım aynaya
Gözlerimi kapadım
Tüm benliğimle oradaydım
Yanardağlar gibi soğumaya yüz tutmuş bedenimi
Ruhumdan çekip çıkartmak içindi can çekişmelerim
Dudaklarım dudaklarında yansın
Saat dokuzu on geçe dursun
Gülüşlerin gülüşlerimde
Ve sen gitme sevgilim
Bir ağaç dibinde seni beklemekte
Sıcacık kalbim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!