Hızlı bir göçün başlangıcında
Dizleri yürümeye yabancı
Hastalıktan yeni kalkan biri gibi
Bir sıkıntı kötürüm eden
Tuhaf bir acı
Güçsüz bir öfke
Yaşamdan sonsuzluğu bekledim hep
Oldukça çabuk bittim
Sanki bir uçuruma yetişirim
Gece yarısı zamanın dar açısını sıfırlayarak
Bir gün çınarlı koca dağları
Aynı maviliğin temiz bulutları
Bulutların arasında
Özleten
Yaz maviliğinde
Koylar
Kapalı donuk
Birden bire ay çıkıyor.
Sokak.
Bu ölü ışığın parıltısıyla
Bütün yanıyla doğruluyormuş gibi oluyor.
Bir ağacın tepesi
Yüksek tuğla bacalarının arasında
Bütün umutları birden silen karanlık
bulaşıyor ellerime buzlu camlardan
kopkoyu bir karanlık
ellerim gözlerim simsiyaha bulaşık
sabahlar dar geliyor adımlarıma
nerde gözlerin
1.
Yeryüzünün şahdamarında kan pınarları çağlamakta.
Çok kötü şeyler oldu ve daha kötü şeyler olmaya devam ediyor.
Savaşın şiddeti, ateşkesin dehşeti arasında gidip gelen bir ülke:
Filistin.
iki iskele arasında
dalga uzadı
taşmıyor / hiçbir yere
duruluyor
bir huysuz duygu sokuluyor içime
ve bekleyip duruyor benimle
şafak vakti yürüyorken bir kumru
tarlada geniş adımlarla
çiçeklere su veriyordu
türküler söylüyordu
bezgin ruhlara kova kova
ateş yalımlarının kulaklarına
Koku uçar, saatler dağılır
Dolaşıyorum sonbaharın iktidarında
Çarpışa çarpışa
O kararmış yollarda
Yürünmez denen yollarda
Tek ben miyim ağır ağır alışan hastalıklara
Tek ben miyim yağmuru bekleyen sakin kuyu
Tek ben miyim sanki yokmuşçasına büzülüp susan
Tek benim mi yüzüm solar, topuklarım kanar
Tek benim mi yaralarıma tuz sancısı basılır
Tek bana mı bulaşır yalnızlığın kanı ıpılık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!